MESELE, KALEMİN KALEŞNİKOF’TAN GÜÇLÜ OLMASI

İsmail Hakkı CENGİZ - 16.11.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

         Bu memlekette “düşünce ve ifade hürriyeti” var mı?

Var!

Nereden belli?

Ben yazıyorum...

Sen yazıyorsun...

O yazıyor...

Düşüncelerimizi ifade ediyor ve yayabiliyoruz!

Peki, düşünce hürriyeti var da, 97 yazar ve gazeteci niçin hapiste?

Dünyada hapiste tutulan toplam gazetecinin yarısından çoğu niçin Türkiye’de?

Diyorlar ki; “Efendim, onlar gazetecilik faaliyetinden dolayı değil, ‘silahlı terör’le ilişkilerinden dolayı cezaevindeler”!

Eli kalem tutanın silaha bulaşması, silahı yüceltmesi, silahlı çözüm istemesi akla-mantığa sığıyor mu?

Eli kalem tutan kişi, bilir ve inanır ki; “Kalem kılıçtan güçlüdür”!

Elinde “silah”tan daha güçlü bir alet olanın, “silahlı terör”le ilişiği olabilir mi?

x   x   x

Hayır hayır, mesele gazeteci-yazarın “terörist” olması değil...

Mesele; kalemin Kaleşnikof’tan güçlü olması...

Silahtan daha çok kalemin iktidarı rahatsız etmesi...

Kalemin silahtan daha tehlikeli görülmesi...

Kalemin, kırılması, susturulması gereken bir tehdit gibi algılanması.

Ne diyor, Başbakan’ın avukatı?

“Dâvâlar işe yaradı, eleştirinin dozu azaldı”.

Sadece dâvâlar değil, sayın avukat, tutuklamalar da işe yaradı.

Bayağı becerikliymişsiniz!

Düşünce ve ifade hürriyetini becerdiniz.

Eleştiriyi “doz”ladınız.

Tebrik ederiz.

x   x   x

Yandaş diyor ki;  “Düşünce hürriyeti olmasa bunları yazamazsınız”!

Öyle mi?

Ne yazıyoruz ki?

Yazamazsınız!

Cezaevinde bir tek gazeteci-yazarın bulunması bile bütün kalem erbabı için tehdittir.

En yakınınızdakiler onu gösterir; “bak seni de içeri atarlar” der.

Hazin!

“Yasakları yok edeceğiz” diye diye gelen bir iktidar döneminde “düşünce”ye bu kadar baskı moral bozucu. Hiç gelişme olmayacak, hiç ilerlemecekmişiz gibi geliyor insana!

Neyse ki, umut verici hadisler de var: Hâlâ bazı gazeteci ve yazarların, hatta tutuklanıp çıkmış bile olsalar, cesurca yazmaları, konuşabilmeleri...

Bir gün, gerçek bir ifade özgürlüğüne kavuşacağımıza yürekten inanıyorum.

Bugünkü iktidara, zaman zaman, çok sevdiğini, pek değer verdiğini söylediği büyük mütefekkirin, Cemil MERİÇ’in bir ifadesiyle seslensem, faydası olur mu acaba:

“Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bir ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?”

x   x   x

     GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN'dan, 17 Ekim


        NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin.

Tarih: 16.11.2012 Okunma: 639

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?