HERKES AMERİKAN KARŞITI, HERKES AMERİKA YANLISI

İsmail Hakkı CENGİZ - 24.06.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Silivri’ye tıkılan yüzlerce subay-general, akademisyen, gazeteci niçin ve nasıl orada tutuluyor?

Milliyetçi basın ve yazarlara göre, Silivri davaları bütünüyle bir “Amerikan tezgahı”!

Bir de, Silivri’de yıllardır hapsedilenleri, orada “yargı” gücünün tuttuğuna inananlar var. Bunlardan bilhassa dinci basın ve yazarların görüşü ne?

Şöyle:

“Bu, Silivri’dekiler, Amerika ile ortak ve Amerikan yanlısı bir darbe yapacaklardı. Ağır suçludurlar”!

Görüldüğü gibi; Silivri’dekileri masum bulanlar da, suçlu görenler de Amerika’yı suçluyor. Yani birbirlerine tamamen zıt görüşte olmalarına rağmen “Amerikan karşıtlığı”nda birleşiyorlar.

Peki, insanlar bu derece Amerikan karşıtlığını öne çıkardıkları halde, aynı zamanda, Amerikan yanlısı da olabilirler mi?

Olabilirler!

Nasıl?

Şöyle:

Silivri’ye tıkılan üst düzey generaller, vaktiyle, NATO’da,

Profesörlerin çoğu da onların üniversitelerinde falan “ahenk” içinde çalıştılar.

Bugün de TSK, hem NATO çerçevesinde Amerikalılarla uyum içinde çalışıyor, hem de başımızın belası terör konusunda Amerika’dan hiçbir şikayeti yok. Hatta her fırsatta, terörle mücadelemizin ABD tarafından desteklendiğini, istihbarat paylaşımının gayet iyi olduğunu vurguluyor.

x   x   x

Peki, dinci basın nasıl ABD yanlısı oluyor?

O da şöyle:

Sayfa ve sütunlarında Amerika ve İsrail’e ziyadesiyle üst perden atıp tutuyorlar. Fakat tarihte Amerika’yla “en iyi uyuşan” TC Hükümeti olan AKP’yi kayıtsız şartsız destekliyorlar. AKP iktidarının Amerika’yla olan samimiyetini, Büyük Ortadoğu Projesi’ni, onun “eşbaşkan”ını srogulamaya katiyen yanaşmıyorlar.

İster “büyüleme” veya “büyülenme” deyin...

İsterseniz “illüzyon” deyin...

Hakikat bu!

Amerika’ya hem karşıyız, hem de bilerek veya bilmeyerek onun yandaşıyız!

Nitekim son yapılan anketlere göre; halkın %81’i Amerikan karşıtıymış.

Ama işte, Amerika’yla “stratejik müttefik” olmakla övünen bir iktidarı %50 destekle iktidar yapan da biziz...

ABD’den hiçbir şikayeti olmayan, onunla “ahenk” içinde çalışan TSK de bizim millî ordumuz.

x   x   x

AKİT’LE YENİÇAĞ’IN BULUŞTUĞU YER

Peki, hem milliyetçi, hem de dinci yazarların Amerika’ya yönelik ortak bir fikri yok mu?

Var...

PKK’nın, Amerika tarafından desteklendiği ve ABD’nin Türkiye’yi bölmeye çalıştığı tespitinde hemfikirler.

x   x   x

Milliyetçi basını günümüzde, iktidar muhalifi “Yeniçağ” ve “Ortadoğu” gazeteleri temsil ediyor... Bu gazeteler haberlerinde ve yazarlarının sütunlarında yıllardır, medyada öne çıkan bazı yazarların “Amerikan yanlısı” olduğu, Türkiye’de Amerikan lobisi gibi çalıştıklarını yazıp-söylüyor.

Şimdi bu söyleme, üstelik de çok açık ve çarpıcı bir biçimde, “dinci” “Akit gazetesi”nin bir  yazarı dâhil oldu. Hatırlatalım, Akit, iktidarın en koyu destekçilerinden...

Yener Dönmez adlı Akit yazarı, 23 Haziran tarihli “Maskeli çete” başlıklı yazısında isimler veriyor... Ali Bayramaoğlu, Cengiz Çandar, Ahmet İnsel ve Ergün Babahan’ın Amerikan çıkarlarına paralel hareket ettiklerini yazıyor.

Yazdıklarının bir bölümünü bereber okuyalım:

“Bizim derdimiz bunların kimlikleriyle değil.
Akıttıkları zehirle...

‘Milli’ olan ne varsa, yakıp yıkmaya çalışmaları ile.
Gel de yazma...
       Dağlıca'da 8 şehit vermişiz umurlarında değil...
PKK paravanı DPI'ın tertiplediği, ‘Bölünmüş toplumlarda anayasa nasıl yapılır’ toplantısına katılmak için Galler'e koştular.
       Bölmüşler, parçalamışlar iş anayasasına gelmiş...

Her gün Uludere ağıdı yakan bu zevat bir gün olsun şehit cenazesine katılmış, bir şehit ailesinin evine uğramış mıdır?

Hayır.

Şehit cenazesine gitmezler ama canla başla "soykırım da soykırım" derler, ‘Ermeniler'den özür diliyoruz’ kampanyası başlatırlar.

...

Niye?..

Ermeni'ninki can da Dağlıca'da şehit olan kınalı kuzularınki can değil mi?

Liberal maskesini suratlarına geçiren Bayramoğlu ve Çandargillerin kendilerini saf ve masum olarak yutturmaları yok mu?

...

Çandar, TESEV için hazırladığı raporda, açıkça PKK'yı ‘isyan hareketi’ olarak tanımladı.

Çandar'ın kullandığı ‘İSYAN’ teorileri ağırlıklı olarak ABD ordusu ve ABD akademik çevreleri kaynaklı. A. Bayramoğlu, C. Çandar ve A. İnsel gibi isimlerden asla anlayış beklemiyorum.

Ancak bir gün o maskeniz düştüğünde gittiğiniz o ülkelerden Türkiye'ye dönemeyeceksiniz.”

ABD karşıtlığını ve Amerika’nın Türkiye’ye hasmane tutumunu bu satırlarla dile getiren yazar, aynı yazının baş tarafında, Libya’da, Tunus’ta, Mısır’daki iktidar değişiklikleri için ABD ile işbirliği yapan AKP iktidarının Sanayi Bakanı Nihat Ergün’den övgüyle bahsediyor.

Böylece aynı yazı içinde hem Amerikan karşıtı, hem de yanlısı satırlara imza atabiliyor.

İşin ilginç olan bir başka yönü ise, “Maskeli çete” başlıklı yazıda adı geçen şahısların da gerek gazeteleri, gerkse kendilerinin, Akit gazetesi gibi “iktidar yanlısı” olmaları!

Bununla beraber, yazının alıntı yaptığımız kısmını çok önemli buluyorum. İktidar yanlısı dinci basının bir kısmında da olsa “hakikatlerin” görülmesi iyiye işaret...

Lâkin sormak istiyoruz:

Yüzlerine maske takanlar burada adı geçen 4 kişiden mi ibaret?

x   x   x

GIRGIR’DAN, 20 Haziran

 

NOT: Resim görünmüyorsa firefox’tan açmayı deneyin.

Tarih: 24.06.2012 Okunma: 647

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?