ÖLÜLERİ SEVMEK VE NEKROFİLİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 28.05.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


İslâmın ölülerle ilgili hükmü...

 “Ölülerinizi hayırla yad ediniz!”

Muhteşem bir ilke, mükemmel bir ölçü...

Dikkat edin; iyi-kötü, dindar-dinsiz ayırmıyor, bütün ölüleri “hayırla yad ediniz!” diyor.

Bir insanın “imân” kuvvetini, Müslümanlıktaki samimiyetini sadece ölülere olan bakış açısıyla ölçebilirsiniz.

Kendisine zararı dokunan, hatta herkes tarafından kötü bilinen birini bile, arkasından “hayırla yad edebilmek”, bence insanlığın ve Müslümanlığın zirvesine çıkmak demek.

Bir “örf”ümüz var:

Cenaze önümüzden geçerken ayağa kalkarız, “cephemizi ona döneriz” ve selâmlarız.

Tabut içinde yatanı çoğu zaman tanımayız.

Cenaze arabasında veya eller üzerinde taşınan kişiye “saygı” göstermek için, geçenin bir “ölü” olduğunu bilmemiz yeterlidir.

Ölünün Müslüman veya başka bir dinden, hatta dinsiz olması da fark etmez... Ne olursa olsun, ölüye “cephe selâmı”yla saygı gösteririz.

Askerler için ölüyü “cephe selâmı” ile selâmlamak, yönetmeliklere girmiş “yazılı” bir emirdir. Üst ve amirler için gerekli olmayan “cephe selâmı”nı cenazeye vermek bir mecburiyettir.

Demek ki dinimiz ve töremiz ölüyü bu derece mukaddes görüyor. Ona saygıyı emrediyor.

Öyleyse, ölüler rahat bırakılmalı... Zinhar “istismar” edilmemeli. Onlar üzerinden politika yapılmamalı...

x   x   x

NEKROFİLİ   

27 Mayıs 2012 tarihinden itibaren siyasî gündemimize “nekrofili” kavramı girdi.

Sayın Başbakan soktu. AKP İstanbul il kongresinde aynen şu sözleri sarf etti:

“Uludere olayından sonra zil takıp, oynayanlar nekrofillerdir, yani ölü sevicilerdir. Bunlar sadece ölüler üzerinden siyaset yaparlar.” Erdoğan, siyasî rakipleri için bir yabancı kelime olan,“nekrofiller” dedikten sonra, onu Türkçe olarak da tanımlıyor: “yani ölü sevicilerdir”.

Mevzu biraz daha açık ve anlaşılır olsun diye; “nekrofili”nin lügat anlamına bir bakalım:

“Nekrofili hastaları cinsel ihtiyaçlarını ölüler üzerinden giderir.” (vikipedia.org)

Kelimenin anlamı bu olduğuna göre; sual şu: Birileri, Uludere vukuatından sonra “zil takıp oynasalar” ve 34 ölüyü siyaseten istismar etmiş olslar bile bu “nekrofili” yani “ölü sevicilik” kavramı içinde değerlendirilebilir mi?

x   x   x

BAŞKA “NEKROFİL”LER DE VAR MI?

Kader bu ya söz konusu terimin siyaset gündemine girdiği gün, 1960 darbesinin de yıldönümüydü...

Televizyonlar, uzun uzun Menderes ve arkadaşlarını, onların dramını anlattılar.

O darbe sonrası idam edilenler, AKP’liler tarafından da sık sık siyaset gündemine taşınıyor ve siyasî rakipler suçlanıyor, bu bir...

Bundan birkaç ay önce, yine iktidar tarafından gündeme “Dersim” hadisesi taşınmıştı. Dersim’de ölenler üzerinden o günün ve bugünün CHP’si vurulmak istenmişti, bu da iki...

Bu iki hadise de “nekrofili” kapsamı içine girer mi?

Elbette bir sual daha:

Dersim olayları sırasında hükümet edenlerin tamamı “ölmüş” olduğuna göre; durup duruken onları suçlamak “ölüleri hayırla yad ediniz!” tavsiyesine uygun düşmekte midir?

x   x   x

Son söz: Elbette bir olayda suçlu varsa bulunsun, yakasına yapışılsın. Ama ölüleri rahat bırakalım... Hiçbirisini istismar etmeyelim. Ölülerle uğraşmayalım. Önümüze bakalım. Ölüleri siyasetin malzemesi yapmayalım. Enerjimizin kısm-ı azâmisini istikbale bakarak, istikbali kurmak için harcayalım.

x   x   x

UYKUSUZ’DAN, 24 Mayıs

 

 NOT: Resim gözükmüyorsa firefoxtan açmayı deneyin.

Tarih: 28.05.2012 Okunma: 676

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?