Milletin Menfaati, Vekilinin Menfaati

İsmail Hakkı CENGİZ - 26.07.2008

                                               Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

      

 

Ülkenin gündemine erken seçim girdi.

Buna karar verecek olan TBMM üyeleri şöyle diyorlarmış:

Eğer kıyak emeklilik hakkımı kazanmış olursam erken seçim oylamasına “evet” derim. Çünkü bu durumda erken seçim ülkenin menfaatinedir.

Eğer kıyak emeklilik hakkını kazanmamışsam, erken seçim kararına “hayır” derim. Çünkü bu durumda, erken seçim memleketin menfaatine değildir.

Yukarıda özetlediğimiz seçenekli tercihlerinden; milletin vekilleri, bütün kararlarında, öncelikle kendi menfaatlerini düşünüyorlar, hükmünü verirsek abartmış mı oluruz?

Çünkü bu, ilk defa başımıza gelen bir hadise değil.

Sosyal Güvenlik Yasası görüşmelerinde de, kendilerine ayrıcalık sağlayan pek çok maddeyi, yeni çıkacak kanuna yamamaya çalıştılar. Sağlıkla ilgili bölümünde, kendilerini “gazi” statüsüne aldırmayı başardılar.

Sonraki bir düzenlemeyle, kendilerinin ve ailelerinin milyarlarca liralık telefon görüşmelerinin devlet tarafından ödenmesini sağladılar.

Bizim bilemediğimiz veya şimdi benim aklıma gelmeyen başka ayrıcalıklar da sağlamış olabilirler.

Bu sayılanların hepsi son birkaç ay içinde, şimdiki TBMM’de gerçekleştirildi.

*                 *                 *

Neden böyle yaparlar?

Korkuyorlar. İstikballerinden korkuyorlar. Bizim insanımızda dehşetli bir istikbal korkusu var.

Bu korku, mazideki hayat tarzımızdan geliyor olabilir! Çok uzun süren göçebe hayatının getirdiği belirsizliğin korkusudur, belki de bu.

Genlerimize işleyen, böyle bir korku bütün kararlarımızı etkiliyor olabilir. Bütün kararlarımızda böyle bir korkunun izi var mıdır, araştırmak lâzım.

Çok mühim hususlar bunlar. Çünkü korkunun egemen olduğu ruh haliyle verilen kararlar çoğu zaman isabetli olmaz. Böyle kararlar olumsuz sonuçlar doğurur.

Bunlar temel meseleler olduğu halde, nedense sosyologlarımızın, psikologlarımızın konuya eğildiğine şahit olamıyoruz.

Fakat şuna şahit oluyoruz; eline yetkiyi geçiren öncelikle kendi geleceğini garanti altına almaya çalışıyor.

*                 *                 *

Milletin istikbali mi?

O beklesin canım. 70 milyonun istikbalini garanti altına almak kolay mı?

Ama 550 kişinin istikbalini garantiye almak çocuk oyuncağı.

Millet de şimdilik, vekillerinin istikbaliyle idare ediversin.

*                 *                 *

Üyeleri, yukarıda özetini verdiğimiz zihniyetin sahibi bir meclisten memlekete ne hayır gelir, millete ne hayır gelir!

Alın emekliliğinizi, gidin, kardeşim.

Hiç olmazsa, yeni bir seçim, yeni üyeler, yeni bir umut demektir.

*                 *                 *

Üstatlardan

Yüce insanların mezarlarına baktığım zaman, içimdeki her türlü kıskançlık duygusu ölüyor. Kimi dün, kimi altı yüz yıl önce ölmüş insanların mezar taşlarını okuduğumda, hepimizin Çağdaş sayılacağı ve hep birlikte ortaya çıkacağımız o büyük Gün’ü düşünüyorum.   

                                                          Joseph Addison

*                 *                 *

 

            Eko'lu Bir Şiir

            Dün bir meydanda,
            En kalabalık zamanda,
            Politikacının biri,
            Konuşuyordu iri iri…
            Mikrofonda vardı eko,
            Ne söyledi, buyur oku:

            Bizim yolumuz!
            Muz… muz… muz! ..
                        Sonra demeyin eyvah!
                        Vah… vah… vah! ..
            Yüklendiğimiz vebal!
            Bal… bal… bal! ..
                        Hesabımız bir Allah’a!
                        Aha… aha… aha! ..

            Bizdeki kollektif şuur!
            Ur… ur… ur! ..
                        Lider sultasına karşı bilinç!
                        Linç… linç… linç! ..
            Parti içi demokrasi!
            Asi... asi... asi...
                        Bize verilen her oy!
                        Oy… oy… oy! ..
            Bize bir fırsat daha!
            Ha… ha… ha! ..
                        Zengin Türkiye!
                        Ye… ye… ye! ..
            Partimiz uçak, liderimiz pilot!
            Ot… ot… ot! ..
           
            Müreffeh bir hayat!
                        Yat… yat… yat! ..
            Böşörtüsü için mutabakat!
            At… at… at! ..
                        Ele geçen büyük fırsat!
                        Sat… sat…sat! ..
            Ses cihazları hafif ekolu,
            Meydan sanki politika ekolü…
                        13.06.2006 Ekrem Şama

 
Önceki yazılar

Tarih: 26.07.2008 Okunma: 599

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?