LİBYA’DAN TÜRKİYE’YE, TÜRKİYE’DEN SURİYE’YE DEMOKRASİ RÜZGÂRLARI

İsmail Hakkı CENGİZ - 01.04.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Diktatörler halklarını eziyor, zulmediyor...

Devletini soyuyor, kendini ve yakınlarını zengin ediyor...

Diktanın olduğu yerde “hak-hukuk”, “hürriyet” olmuyor...

Muhalefet yeşeremiyor, her türlü eleştiri suç kabul ediliyor... Kimse sesini çıkaramıyor...

x   x   x

“Demokratik” ülkeler, diktayla yönetilen bu memleket ve milletlere çok üzülüyor. Onlara “demokrasi”, “özgürlük”, “muhalefet” getirmek için yanıp tutuşuyorlar.

Kim bu “demokratik” ülkeler?

Kısaca, ABD ve AB diyebiliriz. Bunlar “ihtiyacı olan” ülkelere “demokrasi”yi nasıl götürüyorlar?

Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO vasıtasıyla... Elbette biz de hem BM, hem de NATO üyesi olarak, o “geri” ülkelere giden “demokrasi”ye katkıda bulunuyoruz.

x   x   x

Bildiğiniz gibi, en önce Irak’a “demokrasi” götürdüler.

Tabii “demokrasi”nin bir maliyeti var!

Irak için bu maliyet; yüz binlerce ölü, sakat, yaralı ve sayısız tecavüz vakası...

“Demokrasi” kolay oturmuyor. Nitekim bu kadim ülkeye “demokrasi” gelmeye devam ediyor... Ajanslara, hemen her gün 50-60 kişinin ölüm haberleri düşüyor. Ülke paramparça...

x   x   x

Sonra, Fas, Tunus ve Mısır’da “Arap baharı”nın “demokrasi” rüzgârı esti.

Bunlardan, bilhassa Mısır’a gelen “demokrasi” ziyade dikkat çekici!

Mısır’da diktatör’ü indirdiler.

Yerine kimi getirdiler?

Diktatörün, vaktiyle terfi ettirdiği generallerden oluşan “komuta konseyi”ni!

Bu konsey, Mısır’da eksik kalan “demokrasi”yi tamamlıyor, şu sıralar. Elbette “sıkı yönetim” rejimi altında, büyük vukuatlarla... Milyonların toplandığı meydanlara “Demokratik Devrim Konseyi”nin silahlı, tanklı müdahalesi eşliğinde!

x   x   x

Mısır’dan sonra sıra Libya’ya gelmişti... Türkiye’nin de dahil olduğu NATO güçlerinin desteğiyle, kısa sürede diktatör indirildi, “çöl”e “demokrasi” getirildi.

Diktatör Kaddafi çoktan gitti gitmesine fakat ölümler bitmedi... Memlekette aşiretler- kabileler birbirine girdi. Çıkan olaylarda, bir günde 70 kişinin öldüğü haberleri geliyor.

İşte, BM ve NATO’nun getirdiği “demokrasi” böyle bişey!

x   x   x

Şimdi, “Arap Baharı”nın “demokrasi” rüzgârları kapı komşumuz Suriye’de esiyor.

Diktatöre karşı “muhalifler” ayaklandı. Esad’ı indirip “demokrasi” getirecekler.

BM ve NATO pek hararetli... “Muhalifler”e yardımcı oluyorlar.

Eh, olsunlar, sevaptır.

Kapı komşusu olmamız hasebiyle biz de Suriye’ye “demokrasi” götürmeye teşneyiz.

Komşuya, bizim verebileceğimiz “demokrasi” nasıl bişey olur?

Kendimizinki gibi olur.

Yani?

“İleri demokrasi”!

En küçük bir eleştiriye tahammülü olmayan...

Basın hürriyetinin sadece iktidarı övmek için kullanılabildiği...

“Parasız eğitim” isteyen öğrencilerin yıllarca tutuklu kaldığı...

100 gazetecinin cezaevine tıkıldığı, muhalif yazarların medyadan kovulduğu.

“Demokratik” hakkını kullanmak için sokağa çıkanların üzerine gazla, copla, tazyikle suyla gidildiği bir “ileri demokrasi”!

Tarih: 01.04.2012 Okunma: 639

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?