TÜRKİYE SURİYE’YE GİRECEK Mİ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 14.02.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

Olayların abartılarak yansıtılması...

Halkı ve hükümeti yönlendirme çabaları...

Kışkırtma, tahrik, Suriye’ye karşı düşmanlığı körükleme hep onun için... Türkiye, Suriye’ye bir an evvel girsin diye!

Peki, Türkiye niçin girsin ki Suriye’ye?

x   x   x

ABD, yerküreye, kendi menfaatine uygun bir düzen vermeye çalışıyor. Küredeki kilit bölge; hem petrolün kaynağı, hem de Batı’ya siyaseten sorun çıkarabilecek potansiyeldeki coğrafya... İslâm coğrafyası, yani Ortadoğu!

Nitekim Amerika, düzen vereceği bölgeyi saklamadı, yıllar önce açıkça ilân etti... Adına da “Büyük veya genişletilmiş Ortadoğu projesi” dedi.

Elbette bir NATO üyesi Ortadoğu ülkesi olarak bu projede Türkiye’ye de önemli roller biçildi. Türkiye Başbakanı, BOP’un “eşbaşkan”ı olarak görevlendirildi. Sayın Başbakan da bunu defalarca dile getirdi.

x   x   x

GENİŞLETİLMİŞ ORTADOĞU PROJESİ NE SAFHADA?

Proje; Kuzey Afrika Ülkelerinden Afganistan ve Pakistan’a kadar uzanan bir bölgeyi kapsıyor... Söz konusu bölgedeki, 2 yıldan beri süren hareketliliği hep birlikte yaşıyoruz.

Bir rüzgâr estirildi... “Arap baharı” dediler... “Rejimler” yıkıldı... Maksat ABD’ye ve Batı’ya sadık yeni “rejim”lerin kurulmasıydı.

Burada iki husus dikkat çekici:

Birincisi; ABD’nin, mümkün olduğunca sahnede gözükmemesi ve kendi askerî gücünü asla kullanmaması. Askerî gücü NATO şemsiyesi altında başka ülkelerin askerleri şeklinde cepheye sürmesi...

İkincisi; “Arap baharı”nın, pek de planlandığı gibi esmemesi... Eski rejimler yıkılmakla birlikte, yeni rejimlerin Batı’ya tam sadakatte olacağı kesin değil...

Fakat proje devam ediyor...

Sırada Suriye’deki “rejim”in devrilmesi ve değişmesi var.

Bu “Arap Baharı” kendiliğinden meydana gelmedi... Mutlaka biyerlerde hazırlandı, olgunlaştırıldı... Sonra işaret fişeği atılıp başlatıldı...

Suriye’deki rejim elbette insanî değil... Tabii ki değişmesi ve demokratikleşmesi lâzım...

Evet orada büyük hadiseler meydana geliyor... İnsanlar kitleler halinde öldürülüyor... Ülke karmakarışık... Fakat bu hadiseler sadece Suriye’nin iç dinamiklerinden kaynaklanmıyor... Bunun böyle olmasını Batı (da) istiyor. Muhaliflere maddî manevî destek veriyor. O desteği veren ülkelerden birinin de Türkiye olduğu en ciddi yayın organlarınca dile getiriliyor.

Suriye’den gelen haberler hepimizi üzüyor... Kanın bir an evvel durmasını, durdurulmasını istiyoruz...

ABD, Suriye işinin Türkiye tarafından “halledilmesi”ni istiyor. Yani Türkiye’ye bir an evvel gir diye baskı yapıyor, bin türlü oyun çeviriyor.

Türkiye ise, BOP eşbaşkanlığını kabul etmesine rağmen “komşu”ya askerî güç kullanmaktan yana değil...

Bir kere; doğrudan doğruya Türkiye’ye bir taarruz olmadığı müddetçe başka bir ülke topraklarına girmek, T.C.’nin kuruluş felsefesine ve dış politikasına aykırı...

İkincisi; böyle bir müdahalenin ağır bir tarihî sorumluluğu bulunması... Günü kurtaralım, Batı’ya şirin gözükelim derken bütün Arap ve İslâm dünyasıyla yüzyıllar sürecek bir soğukluk, hatta husumetle karşı karşıya kalma ihtimali...

Üçüncüsü; bu derece büyük bir harekâtın başarılı olup olmayacağı endişesi... Başarılı olunsa bile anavatana gelecek şehit cenazelerinin vebali, hesabının verilemeyeceği düşüncesi...

Dolayısıyla, gerek hükümet kanadı, gerekse cihet-i askeriye, Suriye’ye müdahaleye asla sıcak bakmıyorlar... Katiyen askerî güç kullanmak istemiyorlar...

Türkiye, ABD’nin “Suriye’ye gir” baskısına direniyor.

Sonuna kadar da direnecek.

Tarih: 14.02.2012 Okunma: 613

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

TOLGA UNUTMAZ

23.11.2011 - 21:07

Saygıdeğer Hocam, size katılıyorum. Unutmamak lazım ki; kim ne işi yapıyorsa o işin kötü taraflarını da en iyi o bilir. Okan Bayülgen diğerlerine nazaran daha çok dokunuyor ülke gündemine bir de sessiz kalanlara bakmak gerek. Onlar itirafta bulunmaya da çekiniyorlar. Filmi izlediğimi de belirtmek isterim. Saygılar...

TOLGA UNUTMAZ

23.11.2011 - 21:07

Saygıdeğer Hocam, size katılıyorum. Unutmamak lazım ki; kim ne işi yapıyorsa o işin kötü taraflarını da en iyi o bilir. Okan Bayülgen diğerlerine nazaran daha çok dokunuyor ülke gündemine bir de sessiz kalanlara bakmak gerek. Onlar itirafta bulunmaya da çekiniyorlar. Filmi izlediğimi de belirtmek isterim. Saygılar...