JİTEM VE “TASFİYE LİSTESİ” VAR MI?

İsmail Hakkı CENGİZ - 12.07.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


JİTEM’in açılımı ne?

“Jandarma İstihbarat ve TErörle Mücadele”…

Peki, böyle bir “teşkilat” var mı?

Kimi var diyor, kimi yok diyor!

Olaya biraz geniş açıdan bakalım: Terörün ortalığı kasıp kavurduğu, ocaklar söndürdüğü, insanları yaşamaktan bezdirdiği bir ülkede “Terörle ilgili haber toplayan ve terörle mücadele eden” bir “teşkilat” olmalı mı, olmamalı mı?

Eğer “terörle mücadelede görevli” olanlar böyle bir teşkilat kurmadılarsa “ihmalkâr” davranmışlar demektir.

Demek ki, terörün tırmandığı bir ülkede “JİTEM” gibi bir kurumun olması son derece doğal… Ama Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay böyle bir kurum yok diyor.

Nitekim ben de, emekli olduğum 1998’e kadar, Silahlı Kuvvetler içinde böyle bir kurumdan bahsedildiğini hiç duymadım.

Fakat “JİTEM” hakkında medyada o kadar fazla konuşuldu ki, artık herkes “var” kabul ediyor.

Peki, hakikat ne?

1.             JİTEM’in varlığına dair en büyük iddiayı emekli J. Alb. Arif Doğan ileri sürüyor. Albayım, JİTEM’i ben kurdum diyor. Öyle bir diyor ki; tek başına karar almış, tek başına kurmuş gibi bir havaya bürünüyor… Ardından, aynı kişi bu kuruluştan Jandarma Genel Komutanlığının da haberi var diyor.

2.             Böyle bir kuruluş, ayaküstü, bir albayın “hımm, yeni bir teşkilata ihtiyaç var” deyip organize edebileceği iş değil… Böyle bir teşkilat, uzun ön hazırlıklar, planlar, projeler sonrası, en azından bir tuğgeneralin sorumluluğunda yapılandırılabilecek bir iştir.

3.             Tabii böyle bir organizasyon uzun yazışmaları, il ve ilçelerdeki jandarma teşkilatlarına emirler göndermeyi gerektirir. Bu kadar geniş çaplı bir yazışmanın ise gizlenmesi mümkün değil…

4.             Ortada hiçbir yazışma ve kayıt olmadığına göre; demek ki resmen “JİTEM” diye bir teşkilat kurulmamıştır.

Fakat bu sonu gelmeyen tartışmalar niçin?

Muhtemelen başka bir şeyler söylenmek isteniyor da bitürlü söylenemiyor… Top ortada döndürülüyor… Meselenin etrafında dolaşılıyor… Özüne ulaşılamıyor!

x   x   x

TASFİYE LİSTESİ

Dünkü (11 Temmuz) bazı gazete ve TV’lerde, 1994’te şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden, dönemin Tunceli Jandarma Komutanı Alb. Çillioğlu’nun, Org. Bitlis’in hazırladığı bir “tasfiye listesi”nden haberdar olduğu için öldürülmüş olabileceği haberleri manşet olmuştu.

Habere göre; Eşref Bitlis 34 kişilik bir tasfiye listesi hazırlamış ve Cumhurbaşkanı Özal’a sunmuş!

Silahlı Kuvvetlerde “tasfiye” öyle yapılmaz.

Kuvvet komutanlarının emir ve icraatları mutlaktır. İstedikleri personeli saniyede “pasif” göreve alabilirler… İlk “Askerî Şûra”da da orduyla ilişiğini kesiverirler…

Haberde başka bir çelişki daha vardı… Listedeki üç kişinin isimleri veriliyor ve bunların şimdi Silivri’de yargılandıkları vurgulanıyor… Bunlardan ikisi emekli general… Bunlar jandarma teşkilatından olduğu için “liste”ye girmeleri normal diyelim… Fakat üçüncü kişi, E. Tankçı Alb. Levent Göktaş…  Adama sormazlar mı, bir “tankçı”nın, “özel kuvvetlerde” görevli olsa bile, jandarmanın “tasfiye listesi”nde ne işi var?

Bu arada hatırlatalım; 1993-94 yıllarından bahsediyoruz ve şimdi emekli general ve albay olanlar, o vakitler yüzbaşı, binbaşı rütbelerindeydi…

Son tahlilde; JİTEM ve merhum Alb. Çillioğlu haberleri çelişkilerle dolu… TV’lerde her gün emekli subaylar boy gösteriyor… Bu gazete ve TV kanalları askerlerle ilgili haber verirken “Bu işler böyle mi yapılır?” diye, onlara danışırlarsa, haberleri daha gerçekçi olur.

 

Önceki yazılar

Tarih: 12.07.2011 Okunma: 656

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?