Benzin Ucuzdur, Enflasyon Düşüktür

İsmail Hakkı CENGİZ - 19.06.2008

            Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

  

      
 

       Bornova’yı İzmir’ bağlayan ana caddenin iki sokak içersinde oturuyorum. Çok şükür, ana caddenin gürültüsü bizim eve kadar gelmiyor.

         Gelmiyor ama bizim sokakta da araç sesi hiç kesilmiyor.

         Akşam dokuzda oluyor. Hava sıcak, bazen uykumuz gelmiyor sabahın 2’sine kadar oturduğumuz oluyor. Geçen Cumartesi öyle gecelerden birisiydi. Bizim mahallede araç trafiği hiç dinmedi. Gündüz zaten akşama kadar motosikletten tır’a kadar her türlü vasıta, hiç ara vermeden mahallemizi şereflendiriyor... Sağ olsunlar, bizi uyanık tutuyorlar.

         Buradan çıkan sonuç nedir?

         Çoluk çocuk, dayı emmi, dede nine araçtan inmediklerine göre benzin ucuzdur.

         Dünyanın, pompa fiyatı en yüksek benzini bizde satılıyor olabilir. Hatta bizdeki benzin Amerika’dakinden 3 kat daha pahalı gözükebilir. Bu, çok fazla bir şey ifade etmiyor. Çünkü anavatanları olan Amerika’da Coca-Cola, Türkiye’den 2 kat, hamburger, 3 kat daha pahalıdır.

         Bir ürünün pahalı olup olmadığını söyleyebilmek için halkın alım gücüne bakmak lâzım... Petrolü bu kadar bol kullanabildiğimize göre, demek ki bu ürün, bize ucuz geliyor.

         Amerika’da benzin fiyatı neden böyle düşük?

         Sanırım onlar gece yarılarına kadar araçlarına binemiyorlar, tuvalete falan araçlarıyla gidemiyorlar; hükümet vatandaşın daha fazla benzin tüketmesini teşvik etmek için akaryakıt fiyatlarını düşük tutuyor olabilir.
 

         Mahallede, sabahları durum nasıl?

         Sabah da genelde erken uyanıyorum. Sabahın 5’inde mahalledeki yoğun araç trafiğine şahit oluyorum. Demek ki, araç trafiği 24 saat hız kesmiyor.

         Benzin ucuz olmasa bu mümkün mü?

        *              *              *

        Enflasyon, Söylenenden Daha Düşüktür

 

        Televizyonlar ve çevremdekiler tersini söylüyor. Gerçek enflasyon söylenenin birkaç kat fazlasıdır, diyorlar. Ben de öyle zannediyordum. Sonra aklıma enflasyonu ölçen şaşmaz bir gösterge geldi. Bir de enflasyonu ona göre ölçelim, bakalım.

         Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, 2002 öncesinde, hükümet yıllık enflasyon için bir rakam söyler, biz de onu döviz fiyatlarındaki yıllık artışla mukayese ederek doğruluğunu test ederdik.

         Meselâ 1999 yılı için enflasyon rakamı açıklandı. Hükümet dedi ki; yıllık enflasyon yüzde 50. Vatandaş, dövizdeki yıllık artışa baktı, ne artmış, yüzde 60. Ha, dedi ki, gerçek enflasyon yüzde 60’tır. Üstüne 2 puan da, o dövizi kullanan ülkelerdeki enflasyonu ilave et, Türkiye’deki enflasyon yüzde 62 olur.

 

         Aynı göstergeyi neden bugün de kullanmıyoruz?

         Dolar ve avro bir yıl içinde hemen hemen hiç artmadı. Demek ki, Türkiye’deki enflasyon bu iki para birimini kullanan ülkelerdekiyle aynı!

         ABD’de enflasyon yüzde 4 civarında, Avro’yu kullanan ülkelerdeki enflasyon da ortalama yüzde 2 civarında…

         Biz de ikisinin ortalamasını alsak, hiç de isabetsizlik etmiş olmayız.

         Alıyoruz ikisinin ortalamasını, ne ediyor?

         Yüzde 3.

         O kadar. Türkiye’deki enflasyon budur.

         Yazıyla, yüzde üç.

         *                 *                 *

 

         Ekonomide Son Beş Yılın Sözü

 

         TÜSİAD üyeleri şu son beş yıl içerisinde servetlerine birkaç servet daha kattılar. Taha Kıvanç (Yenişafak Gazetesi, 06 Haziran 2008)

         *                 *                 *

        

        Dadaşlar Diyarından

         Dokunma Suya Sabuna

            Diyorlar ki şiir yaz da,
            Dokunma suya sabuna.
            N’olur dokunsam biraz da,
            Getirerek hesabına.

            Şöyle yukardan dolaşsam,
            Azcık ta çizmeyi aşsam,
            Hafifçe olsun bulaşsam,
            Çarığına, çorabına...

            Ömür; çaydanlıkta buğu,
            Kaldı azı, gitti çoğu,
            Karıştırıp varı yoğu,
            Katsam vicdan azabına…

            Halimize şöyle bir bak,
            Bırak korkaklığı bırak,
            Sebebi biz isek susmak,
            Yakışır mı kitabına?

            Bizim stratejik ortak,
            Alçak mı, essehten alçak,
            Kan ağlarken kardeş Irak,
            Nasıl susam ben ha buna...


            Düşman gözünü oyuyor,
            Müslüman hâlâ uyuyor,
            Yılan gitgide büyüyor
            Razı mıyız akabine?

            Diyorlar ki yazman gerek,
            Dokunma suya sabuna,
            Neyleyim ben yaşlı yürek,
            Sığmıyor artık kabına...

            3 Şubat 2007               Seyfeddin Karahocagil

 

            Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın

Tarih: 19.06.2008 Okunma: 575

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

22.04.2008 - 17:55

evet canpaşam egemenlik ve çocuk kopmaz bağlarla birbirine bağlı iki yüce değer....

özgür deniz

22.04.2008 - 17:55

evet canpaşam egemenlik ve çocuk kopmaz bağlarla birbirine bağlı iki yüce değer....