“Laiklik Bir ‘Yaşam Biçimi’ Olamaz”

İsmail Hakkı CENGİZ - 17.06.2008

            Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

  

      
 

       AKP, kapatma davasına ilişkin savunmasını, kendisine tanınan sürenin bitimine 13 gün kala, dün verdi.

         Parti yetkilileri buna “savunma” değil de, Başsavcılığın iddialarına karşı “cevap” adını veriyorlar.

         “Savunma” tabirinden niçin kaçınıyorlar anlamadım. Çünkü “savunma hakkı” kutsal bir haktır. Her neyse, madem kendileri “cevap” teriminin kullanılmasını arzu ediyorlar, biz de aynı tabiri kullanalım.

         Yukarıya başlık olarak aldığımız ibare, cevap’ta baş taraflardaki bir maddenin başlığı… Aynen şöyle: 2.1. Laiklik bir “yaşam biçimi” olamaz
 

            AKP’nin cevabının ilk 13 sayfasındaki, bu başlık ve arkasından gelen diğer iki başlık altında ilgimizi çeken görüşlerden bazıları özetle şöyle:
 

            Laiklik bir yaşam biçimi değil, tersine farklı yaşam biçimlerini bir arada ve barış içinde yaşatan prensibin adıdır.

            Sonuçta, bir “yaşam biçimi” kalıbına dökülen laiklik, içi ne ile doldurulursa doldurulsun diğer yaşam biçimleri için tehdit oluşturacak, bu sefer toplum, devlet ve hukuk himayesinde değerli ve imtiyazlı bulunduğu için totaliter bir yaşam biçiminin dayatması ile karşılaşacaktır.

            Laikliğin bir “yaşam biçimi” olarak kabul edilmesi, devletin totaliter ve dayatmacı bir devlete dönüşmesine yol açar. Totaliter devletlerde görülen belli bir insan tipinin ve yaşam biçiminin yüceltilmesi, özgürlüklerin de sonu olur.

            İddianamede yer alan şu cümle, laikliği anayasal prensip olarak sahip olduğu güçlü konumdan uzaklaştırmakta, felsefî tartışmaların tüketiciliğine hapsetmektedir:

            “Demokrasiye geçişin de aracı olan lâiklik, Türkiye’nin yaşam felsefesidir” (s.13).

            Laikliğin insanı kul olmaktan çıkardığı şeklindeki tez, bilimsel ve sosyolojik bir gerçeği yansıtmamanın ötesinde kendini hem bir birey hem de Yaratıcının bir kulu olarak gören inançlı insanlar açısından oldukça inciticidir.

 
          Bildiğimiz kadarıyla, zaten Başsavcılık, Laikliği yukarıdaki biçimde yorumluyor diye AKP hakkında kapatma davası açmıştı. Daha doğrusu davanın gerekçelerinden birisi buydu.

 
         Savunma için kendisine tanınan süreden 13 gün evvel yukarıdaki görüşlerle cevap veren AKP, yüce mahkemeye diyor ki; bana karşı açılan davada, tarafıma isnat edilen laiklik konusundaki görüşlerimi muhafaza ediyorum.
 

         Sanki bir an önce partiyi kapatın, der gibi bir cevap!

        *              *              *

           

        Marifetnameden

 

        Tefvizname

 

        Hak, şerleri hayr-eyler,

         Zannetme ki gayr-eyler,

         Arif onu seyr-eyler

                   Mevlâ görelim neyler,

                   Neylerse güzel eyler.

 

         Bir işi murad etme,

         Olduysa inad etme,

         Haktandır o reddetme

                   Mevlâ görelim neyler,

                   Neylerse güzel eyler.

 

         Deme şu niçin şöyle,

         Yerincedir o öyle,

         Bak sonuna sabreyle

                   Mevlâ görelim neyler,

                   Neylerse güzel eyler.

 

         Naçar kaldığın yerde,

         Birden açılır perde,

         Derman erişir derde,

                   Mevlâ görelim neyler,

                   Neylerse güzel eyler.

 

                   Erzurumlu İbrahim Hakkı

 

--------------------------------------------------

            Tefvizname: İşlerimizi güvendiğimiz Allah’a ısmarladık

 

 

            Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın

Tarih: 17.06.2008 Okunma: 584

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Ahmet Süreyya Durna

21.04.2008 - 12:56

Değerli dostumun ve meslektaşımın,bu güzel ve anlamlı yazısınıda diğerleri gibi severek işteha ile okudum. Gönlüne ve kalemine ilham bereketi diliyorum ve kutluyorum. Selam ve kalbi muhabbetlerimle...

Ekrem Şama

21.04.2008 - 15:17

Esprili bir dörtlükle katkıda bulunmak istiyorum: SIĞIRCIKLAR Bir rüya bu ya, güya mekan bizim kilermiş;// İçerde küçük kuşlar var, “sığırcık”mış gibi,// Yemiş içmiş şişmişler, meğer “Bizimkiler”miş// Dışarı bir çıktılar ki, sığır çıkmış gibi…// 11.02.2008 Kilerimize sahip çıkabiliyor muyuz acaba? Yazarı kutluyorum...

özgür deniz

21.04.2008 - 17:04

insanın başına gelenler KENDİ ELİYLE YAPTIKLARININ NETİCESİYMİŞ.-ezeli ve ebedi nas-. yani gerçekten temiz dürüst namuslu hak hukuk bilen sevgi dolu paylaşımcı insanlar olsak bunlar başımıza gelir mi? kriz derken kartelin başka işi var mı ki? bu ülkedeki görevi o. efendilerine karşı.varolun canpaşam.şiir süper.

Ahmet Süreyya Durna

21.04.2008 - 12:56

Değerli dostumun ve meslektaşımın,bu güzel ve anlamlı yazısınıda diğerleri gibi severek işteha ile okudum. Gönlüne ve kalemine ilham bereketi diliyorum ve kutluyorum. Selam ve kalbi muhabbetlerimle...

Ekrem Şama

21.04.2008 - 15:17

Esprili bir dörtlükle katkıda bulunmak istiyorum: SIĞIRCIKLAR Bir rüya bu ya, güya mekan bizim kilermiş;// İçerde küçük kuşlar var, “sığırcık”mış gibi,// Yemiş içmiş şişmişler, meğer “Bizimkiler”miş// Dışarı bir çıktılar ki, sığır çıkmış gibi…// 11.02.2008 Kilerimize sahip çıkabiliyor muyuz acaba? Yazarı kutluyorum...

özgür deniz

21.04.2008 - 17:04

insanın başına gelenler KENDİ ELİYLE YAPTIKLARININ NETİCESİYMİŞ.-ezeli ve ebedi nas-. yani gerçekten temiz dürüst namuslu hak hukuk bilen sevgi dolu paylaşımcı insanlar olsak bunlar başımıza gelir mi? kriz derken kartelin başka işi var mı ki? bu ülkedeki görevi o. efendilerine karşı.varolun canpaşam.şiir süper.