Bu Nasıl Oyun?

İsmail Hakkı CENGİZ - 13.03.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

“Erbil civarındaki dört büyük hastane yaralı teröristlerle dolu. Bu hastaneler, kapasitelerinin çok üzerinde bir yığılma ile karşı karşıya. En ilgi çekici olan ise...
PKK'lı teröristlerin tedavi gördüğü hastanelerde ABD'li doktorların da görev yapması.
Ayrıca, ABD tarafından bu hastanelere ciddi ilaç ve araç-gereç yardımında bulunuluyor. ABD, bir yandan "PKK ortak düşmanımızdır" açıklamaları yapıyor... Diğer taraftan, Türkiye'nin düzenlediği kara harekâtında yaralanan PKK'lılara yardım elini uzatıyor!”

Bu bilgileri Emin Pazarcı’nın dünkü “Bugün Gazetesi”ndeki köşesinden okuyoruz. Bunlar, muhtemelen size pek de yabancı, pek de yeni bilgiler değil, gibi gelmiştir.

Biz 1991 kışından beri ABD’nin teröristlere insanî yardımına alıştık. Çünkü ona zarar veren terörist kötüdür. Ölmelidir. Bize zarar veren terörist iyidir. Yaşatılmalıdır. Bu çifte standardı, iyi teröriste insanî yardımı öyle kanıksadık ki, yukarıdaki haber kimseyi şaşırtmıyor.

Ama bir haber daha var ki; daha önceki bütün bildiklerimizi çöpe attıracak cinsten.

“Washington'un PKK'yı, Türkiye'ye yönelik eylemlerini sınırlayıp PEJAK etiketiyle İran'ı hedef alan eylemlere yönlendirme hesabı yapıp yapmadığını bilemeyiz... Tıpkı bazı Amerikalıların PKK yöneticileriyle görüşüp görüşmediğini, PKK'nın gönlünü almak için okyanus ötesinden uzanan bir elin PKK'nın Avrupa'da dondurulan önemli bir banka hesabının serbest bırakılmasını sağlayıp sağlanmadığını bilemeyeceğimiz gibi!”

Bu bilgileri de, Avni Özgürel’in dünkü “Radikal Gazetesi”ndeki köşesinden okuyoruz. Koyu harfleri, lütfen dikkatle yeniden okur musunuz?

Bir lojistik destekten, istihbarat desteğinden, insanî(!) yardımdan söz edilmiyor. Washington’un doğrudan doğruya PKK’nın eylemlerini yönlendirdiği dile getiriliyor.

Avni Özgürel; bu konularda iyi haber alan, isabetli analizler yapan ve kalem namusuna çok güvendiğim, gayet tecrübeli bir gazetecidir.

ABD Kimdir?

Türkiye’nin Müttefiki. Aynı zamanda PKK’yı yönlendiren büyük patron.

Şimdi bu bilgiler ışığında, son dört ayın terör olaylarını ve teröristlere karşı yapılan operasyonların nasıl gerçekleştiğini anlamaya çabalayalım.

Türkiye’nin aylar süren, sınır ötesi operasyon ısrarı üzerine ABD, Türkiye’ye;

-         Tamam. Ben sana istihbarat(!) vereyim, sen hava operasyonu yap.

Aynı ABD, PKK’ya;
-         Sadece hava operasyonu, mağaralara girersin, zarar görmezsin.

Operasyon uzar. PKK, beklendiğinden fazla zarar görür. PKK, ABD’ye;
-         Türkiye havadan vuruyor. Uçaklar menzilimizin dışında vuramıyoruz.

ABD, PKK’ya;
-         Zarar yok! Siz de Diyarbakır’da bir askerî servisi havaya uçurursunuz.

Aradan bir süre geçer. Türkiye’nin “kara operasyonu” ısrarı devam eder. ABD, Türkiye’ye;

-         Tamam. Ben sana yine istihbarat desteği sağlarım. Sen operasyon yaparsın.

Birkaç gün sonra, PKK, ABD’ye;

-         Yandım. Bittim. Çöktüm.

ABD, Türkiye’ye;
-         Harekâtı mümkün olduğu kadar kısa kesmek lâzım.

Şehit babası;
— Oğlum, bu vatan için şehit oldu. Vatan sağ olsun. Gerekirse ikinci oğlumu da şehit veririm.

*                        *                      *

Acaba, bu ülkede antenleri en yüksek, içgüdüsü en kuvvetli, beynindeki nöronları en hareketli kişi Bülent Ersoy mu?

 

Türkçenin karasevdalıları

Türk çocuklarına Türkçe öğretmekten daha güzel görev ve daha büyük mutluluk yoktur.
Öğretmen değil de anne ve baba iseniz, bu sizin daha sevgili vazifenizdir. Yavrularınıza, sözlerini halk dehasının yarattığı ve bestesi yine halk sanatından yükselen ninniler söylemekten başlayarak, öğreteceğiniz en güzel şey, Türkçedir.

Nihat Sami Banarlı


            Arıyorum (Dünden devam)

            Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
            Beldelerin girişinde welcome,
            Çıkışında goodbye okuyanınız var mı?

            Korumanın, muhafızın body guard,
            Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
            İtibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?
  

            Yusuf Yanç
            (Devam edecek)

 

Mavi Bulvar’dan

         Hey! Dış Güçler!

            Hey! ! ! Yıllar yılı bana dost görünen dış güçler!
            Benim bağrım yanıyor, sen kime ağlıyorsun?
            Dağlarda Mehmetçiğim haince taranıyor!
            Benim öfkem kanıyor, sen neyi sarıyorsun?
            Ben bu topraklar için, az mı çileler çektim?
            Şimdi ruhum acıyor, nasıl vazgeç diyorsun?
            Bunca yıl dostum gibi, nağme yaptın sen bana…
            Şehit anam ağlıyor, sen kimi kolluyorsun?
            Bu vatan evladını, dağda canavar yaptın!
            Mehmetim’e sarıyor, başını tutuyorsun!
            Dağın tankı tüfeği, zembille mi iniyor?
            Senin malın yazıyor, kimi kandırıyorsun!
            Bu millet sizler gibi, kaç düvele dayandı………
            Gafil! ! ! Benim ordumu hiçe mi sayıyorsun?
            Timsah gözyaşlarına, artık inanmıyorum!
            Arslanlarım kükrüyor, şaka mı sanıyorsun! ! !

            Dış güçler! Hey! ! ! Dış güçler! Size sesleniyoruz!
            Koyduğun engelleri, yıkacak kıracağız…
            Şehit kanlarımızı, yerde koymayacağız!
            Onun için dağların korkmuyoruz kışından!
            Sustuk! Çok sustuk! Yeter! ! ! Artık haykıracağız… 

            Ayşe Ceyhan

 

Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın.

Tarih: 13.03.2008 Okunma: 601

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

uluHakan

03.03.2008 - 18:16

Sayın yazar yazdıklarınızı askeri başarı boyutu itibarıyla kabul edebilirim.Evet TSK dünyada benzerine az rastlanır bir yenekle çok başarılı olmuştur.Ancak hedef beklentilerin çok gerisinde kalmıştır.manevra kabiliyetini takdir ediyorum.Ancak siysi ve halkla ilişkiler açısından bakıldığında tam bir fiyskodur.Operasyon esnasında kamuoyuna verilen bilgiler operasyonun sonlandırılmsı sırasında ise bizlerden sirgenmiştir.Kısa süreli ve sınırlı bir operasyon olduğunu bildiğimiz bu harekatın "kısa süresinin" izfi olduğu da bize söylenmişti.Ancak ABD savunma bakanının ziyaretinde yaptığı uyarıya buna biz karar veririz türünden açıklmalar yapılmasına rağmen sayın Gates evine varmadan Türk ordusu evine dönmüştür.İşin en acı ve onur kırıcı tarafı ise bu geri çekilmeyi çapulcu aşiret reisliğinden kıytırık devlet başkanlığına terfi ettirilen Talabani'den öğrenmiş olmaktır.Üstlerine vazife olmadığı halde siyasi sürece internette yazdıkları bir yazı ile müdahale ederek seçim sürecini alt üst ederek AKP'yi tekrar bu ülkenin başına bel edenler,lutfetselerdi de yine bir yazı ile bu haberi necip TÜRK milletine bizzat verselerdi.Neyse fazla girmeyeyim bu konuya.Ancak Aziz TÜRK Milletine söyleyecek sözü olmayanlara ve onların KUKLAcılarına zamanı geldiğinde bu Milletin elbette söyleyecekleri olacaktır.Saygılarımla...

uluHakan

03.03.2008 - 18:16

Sayın yazar yazdıklarınızı askeri başarı boyutu itibarıyla kabul edebilirim.Evet TSK dünyada benzerine az rastlanır bir yenekle çok başarılı olmuştur.Ancak hedef beklentilerin çok gerisinde kalmıştır.manevra kabiliyetini takdir ediyorum.Ancak siysi ve halkla ilişkiler açısından bakıldığında tam bir fiyskodur.Operasyon esnasında kamuoyuna verilen bilgiler operasyonun sonlandırılmsı sırasında ise bizlerden sirgenmiştir.Kısa süreli ve sınırlı bir operasyon olduğunu bildiğimiz bu harekatın "kısa süresinin" izfi olduğu da bize söylenmişti.Ancak ABD savunma bakanının ziyaretinde yaptığı uyarıya buna biz karar veririz türünden açıklmalar yapılmasına rağmen sayın Gates evine varmadan Türk ordusu evine dönmüştür.İşin en acı ve onur kırıcı tarafı ise bu geri çekilmeyi çapulcu aşiret reisliğinden kıytırık devlet başkanlığına terfi ettirilen Talabani'den öğrenmiş olmaktır.Üstlerine vazife olmadığı halde siyasi sürece internette yazdıkları bir yazı ile müdahale ederek seçim sürecini alt üst ederek AKP'yi tekrar bu ülkenin başına bel edenler,lutfetselerdi de yine bir yazı ile bu haberi necip TÜRK milletine bizzat verselerdi.Neyse fazla girmeyeyim bu konuya.Ancak Aziz TÜRK Milletine söyleyecek sözü olmayanlara ve onların KUKLAcılarına zamanı geldiğinde bu Milletin elbette söyleyecekleri olacaktır.Saygılarımla...