Sulandırma

İsmail Hakkı CENGİZ - 12.03.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


 
        İki Bira Kaç Promil

Akşam, haber bültenlerinde geziniyorum.

Önce Kanal D: Tâli yoldan ana yola gelen kocaman tırların, trafiğin akış istikametinde değil de tersine doğru gidişini gösteriyor. Yüzlerce araç büyük bir hızla uzaklardan gelirken, kameranın görüş alanına girmiş olan tırlar süratle gelen araçların üzerine doğru gidiyor. Tabii bizim de yüreğimiz ağzımıza geliyor. Neyse ki, o kelimenin tam anlamıyla korkunç kural ihlalinde bir kaza yaşanmamış. İhlalciler gerekli cezayı aldılar mı, haberde bu yoktu.

atv’ye geçtim. Ankormenin(?) yanında bir bayan uzman, ekranın altında şu yazı: 2 Bira kaç promil. Onun da altında daha küçük yazılarla “Alkolde ceza sınırı” uyarısı(!). Sohbeti ortasında yakalamışım. Anladığım kadarıyla, ne kadar alkol alırsan trafik ceza yazmaz, onu ortaya çıkarmaya çalışıyorlar.

Bu değerli sohbeti kaçıranlara ben yardımcı olmaya çalışayım.

Belli bir şişe veya kadeh sayısı yok. Alkolü cinsiyetinize ve cüssenize göre alacaksınız. Bayansanız, ufak tefekseniz az biraz alkolle bile ceza yiyebilirsiniz. Hem erkek, hem de iri cüsseliyseniz alkol bakımından şanslısınız. Bolca alkol alsanız bile trafik size kolay kolay ceza yazamıyor, ehliyetinize el koyamıyor.

Şu kepazeliğe bakar mısınız?

En çok takip edilen haber bültenlerinden birinde, ne miktarda alkol alırsanız araç kullanabileceğiniz, öğretiliyor.

Öğrenenlere hayırlı olsun.

Neyse ki, sohbeti, “En iyisi, araç kullanacak olanların hiç alkol almaması!” diye bitirdiler.

Sağ olsunlar. Böylece, ben de derin bir nefes aldım!

Şu trafikteki trafiğimiz var ya, bizim bütün sosyal, siyasal hayatımızı ve bilinçaltımızı ortaya koyuyor. Ülkedeki Trafik hayatına çok dikkatle bakın. Pek çok problemi ve çözümünü orada net bir şekilde görürsünüz.

 

“Kurtuluş Yolu”

Azerbaycan’a ait, işgal altındaki Dağlık Karabağ bölgesinde, yıllardır bir insanlık suçu işleniyor. Büyük acılar yaşanıyor.

Dünya seyirci… Kardeş Türkiye de seyirci.

Sovyetler Birliği dağılırken, 1991’de, bir bölüm ağır silah Ermenilerin eline geçiyor. Rus liderlerin göz yummasıyla, Ermeniler dağlık Karabağ’a saldırıyor ve işgal ediyor. Orada yaşayan bir milyon Türk, o tarihten beri, Azerbaycan’ın başka bölgelerinde sefil bir durumda hayatını sürdürmeye çalışıyor.

O günlerde, dünyanın gözleri önünde Azerî katliamı yaşandı. Bunlardan en büyüğü 26 Şubat 1992’deki Hocalı Katliamıdır. Bir gecede 700’den fazla Türk, kadın, çocuk demeden öldürüldü. Acı olan, bu olaylardan bizim halkımızın çoğunluğunun haberinin olmamasıdır.

O günleri biz canlı olarak yaşadık. O günlerde, bir Azerî-Ermeni çatışması olduğunu biliyorduk. Ama böyle büyük katliamlardan haberdar olmadık.

İşte o katliamda öldürülen Türkler için, Karabağ’da bir şehitlik yapılmış. Ama Azerîler o şehitliği ziyarete gidemiyorlar. Daha doğrusu, KanalD’nin  haberlerinde gösterdiği gibi, “Kurtuluş Yolu” adını verdikleri, iki tarafında toprak set yükselen bir yoldan, ölümü göze alarak gidebiliyorlar. Çünkü yol Ermeni keskin nişancılar tarafından gözetleniyormuş ve gördükleri Türk’ü vuruyorlarmış.

Medenî dünyanın gözleri önünde yaşanan şu zulmü görüyor musunuz?

Kardeş halkın yaşadığı bu acıyı, KanalD’den başka gündeme getiren bir haber kuruluşu da görmedim. KanalD’yi  ve oralara giden muhabir ile kameramanını hassasiyetlerinden dolayı tebrik ediyorum.

Orada bir hareketlilik var.

 

Türkçenin karasevdalıları

Türkçe ile isterseniz granit gibi, isterseniz ipek gibi sözler söyleyebilirsiniz.

Nihat Sami Banarlı

 
           
Arıyorum (Dünden devam)

            Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,
            Mağazanın süper, hiper, gros market,
            Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?

            İlan tahtasının bilboard, sayı tabelasının skorboard,
            Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
            Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?     

            Yusuf Yanç

            (Devam edecek)

 

Azerbaycan

 

Türkün Karabağ Ola

 

Sinene dağ çekenin üreyine DAĞ ola,

Yamana gülle deye, gara bahtın AĞ ola,

Bileğine iz saldı, esaret zincirleri,

Sazın azaldık çala, türkün KARABAĞ ola.

Aytaç Ünal

 

Karabağ Türküsü

Garabağ’da talan var,

Meni derde salan var,

Gedirsen tez gayıt gel

Gözü yolda kalan var.

 

Aslım Garabağ’lıdır,

Sinem çarpaz dağlıdır,

Ne gelen var, ne geden

Yohsa yollar bağlıdır.

 

Ezizim Garabağ’lı

Umudum gara bağlı;

Gökçe kimi meni de

Goyurlar gara bağlı.

 

Men aşığam ağam gel,

Ölmemişem sağam gel.

Garabağ terlanıyam

Yad elde dusdağam gel!

 

Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın.

Tarih: 12.03.2008 Okunma: 570

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?