ABD’nin
Türkiye’ye yönelik S-400 tehditlerine rağmen, hava savunma
sistemlerinin teslimatına hızla yaklaşılıyor. Süreci Sputnik’e
değerlendiren ekonomi uzmanı Şevket Apuhan, Türkiye’nin S-400 alımının
önemine işaret ederek, ABD’nin tehditlerine boyun eğilmemesi gerektiğine
vurgu yaptı.
Türkiye’nin
Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerinin teslimatına
hızla yaklaşılıyor. Daha önce Rusya’nın Amerikan baskısına rağmen
Türkiye’ye S-400 satışından geri adım atılmayacağını açıklayan Rus
devlet silah ihracat şirketi Rosoboroneksport, son açıklamasında, Ankara
ve Moskova’nın 5. nesil savaş uçakları için Türkiye ile görüşme
yaptıklarını aktardı. Ankara-Moskova hattında bu somut gelişmeler
yaşanırken, Washington ise Türkiye’yi S-400’leri teslim almaması
konusunda tehdit etmeye devam ediyor. Bu tehditlerin son örneği ABD
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino’nun açıklaması
oldu. Palladino "Potansiyel S-400 alımının, F-35 programının yeniden
değerlendirilmesine yol açacağı konusunda Türkiye'yi net bir şekilde
uyardık. Ayrıca bu alımın, ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımla Karşı Koyma
Yasası'na (CAATSA) uygun olarak potansiyel eylem riskini artırdığını
sıkça söyledik" diye konuştu. Peki, ABD’nin bu tehditleri Türkiye’nin
hava savunma stratejisini belirleme sürecine ne kadar etki eder?
Türkiye, ABD’nin bu tehditlerine boyun eğer mi? Konuyu Türkiye Stratejik
Analizler Merkezi (TÜRKSAM) ekonomi uzmanı Şevket Apuhan, Sputnik'e
değerlendirdi.
‘TÜRKİYE, EGE DENİZİ VE SURİYE’DE ABD’NİN HEDEFİ KONUMUNDA, HAVA SAVUNMA SİSTEMİ ŞART’
Türkiye’nin
Suriye ve Ege Denizi’nde ABD’nin hedefi konumunda olduğuna işaret eden
Apuhan “Türkiye’nin bugün, bir hava savunma sistemi yok. Biz bugün adeta
çatısız bir evde oturuyoruz. ABD’nin ortaklık anlayışı, öyle bir
ortaklık anlayışı ki, ABD bizi çatısız eve layık görüyor. Biz ortaksak
veya müttefiksek o zaman ABD’nin Türkiye’nin hava savunma sistemi
olmadan çatısız bir evde oturmasına razı olmaması gerekiyordu. Üstelik
de Türkiye, kaosa doğru sürüklenen bir bölgede bulunuyor ve Türkiye’nin
açık bir şekilde gerek Ege Denizi’nde gerekse Suriye’de ABD’nin hedefi
konumundayken... ABD, Türkiye için böyle bir tehdit arz ederken,
Türkiye’nin hava savunma sistemsiz kalması kabul edilemez. Bu iş
NATO’nun Türkiye topraklarına hava savunma sistemi konuşlandırmasıyla
olmaz. Türkiye kendi ayakları üzerinde durmalı ve kendi hava savunma
sistemini üretebilir duruma gelmelidir. O tarihe kadar da Rusya’dan
S-400 alınması şarttır. Çünkü ABD, Türkiye için birinci derecede tehdit
teşkil ediyor ” dedi.
‘TÜRKİYE KORKUTULURAK S-400’LERDEN VAZGEÇİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR, BOYUN EĞİLMEMELİ’
ABD
Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’yi ‘ekonomisini mahvetmekle’ tehdit
ettiğini hatırlatan Apuhan, Türkiye'nin bu tehditlere boyun eğmemesi
gerektiğini hatırlatarak “Trump’a, Türkiye’nin Twitter’dan tehditlerle
ekonomisi mahvolacak bir ülke olmadığını hatırlatmak gerekir. Ancak bazı
emekli askerler, gazeteciler ve emekli büyükelçiler vasıtasıyla
Türkiye’ye ‘S-400 alırsak ekonomimiz çökecek, Türkiye krize girecek’
gibi fikirler pompalanmaya çalışılıyor. Bu korkuyu yayıyorlar. Hâlbuki
Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları S-400 alımıyla ilgili değildir.
Türkiye, 15-16 yıldır neoliberalizmin elinde esir düşmüş ekonomisiyle
kapıyı zaten açık bırakmıştır. Biz bugün ABD’nin tehditlerine boyun eğip
S-400 alımından vazgeçersek Trump yarın bir gün ‘Türkiye, Suriye’de
PKK’ya dokunursa ekonominizi mahvederim’ veya ‘Türkiye, Ege ve
Akdeniz’de petrol aramalarını durdurmazsa ekonominizi mahvederim’ gibi
tehditler savurmaya devam edecek. Bunlara boyun eğmek, işi ABD’nin
Türkiye’yi ‘Güneydoğu Anadolu bölgesinden askerini çek’ diye tehdit
etmeye kadar götürür. Brunson sürecinde yaşananlar bunun örneği”
değerlendirmesinde bulundu.
‘ABD, BÖLÜNMÜŞ BİR TÜRKİYE, İRAN VE NİHAYETİNDE KAOSA SÜRÜKLENMİŞ BİR AVRASYA İSTİYOR’
Türkiye’nin
‘ABD tehditlerine boyun eğmek yerine neoliberal ekonomiden sıyrılması
gerektiğine’ işaret eden Apuhan “Türkiye ekonomisi planlarsa,
neoliberalizmden sıyrılıp devleti de işin içine sokarsanız Amerika bize
hiçbir şey yapamaz. Tehditlere boyun eğdikçe devamı gelecek. Amerika’nın
planlarında bölünmüş bir Türkiye, bölünmüş bir Rusya, bölünmüş bir İran
ve kaosa sürüklenmiş Ortadoğu ve nihayetinde Avrasya var. Bu çok açık.
CIA raporlarına, Amerika’daki fikir enstitülerinin raporlarına
bakıldığında bu açık. Bu gündem, 2012-13 yılından beri masalarında
duruyor. Bu yüzden bizim ABD’yle yol yürümemiz anlamsız ve ihtimal dışı.
Biz yeni alternatif yollar ve ekonomi politikalarının peşinden gitmeli,
hava savunma sistemimizi almalı ve bize vermeye niyetli oldukları
zararı en aza indirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘ABD’NİN TÜRK EKONOMİSİNE SALDIRMASI TÜRKİYE İÇİN KAZANÇTIR’
Apuhan “ABD’nin Türk ekonomisine var gücüyle saldırması Türkiye için
bir kazançtır. Çünkü Türkiye arafta kaldıkça, biz kendi ayaklarımız
üzerinde hiçbir zaman duramayacağız. O yüzden bu saldırıyı önemli bir
fırsata çevirebiliriz. Artık bu sakat sistemi bir kenara bırakmalıyız.
Bizim Amerika’nın, Batı’nın sıcak parasıyla gidebileceğimiz bir yer yok.
Batı bize ‘Sen benim sıcak parama muhtaçsın. Sen bu hava savunma
sistemini alma, ben sana saldırabileyim’ deme cüreti gösterebiliyor.
Türkiye, 1923-1938 arasında 46 fabrika inşa etti. Türkiye, o yokluk
yıllarında bile bunu başardı. IMF’nin ‘15 günde 15 kanun çıkarın. Yoksa
ekonominizi mahvederiz’ gibi tehditlerinden sıyrılabilir” diye ekledi.