YEŞİL GAZETE – Mahfi Eğilmez
Bu yazı Mahfi Eğilmez’in kişisel blogundan alınmıştır
Yunan mitolojisinin en ilginç öykülerinden birisidir Kassandra’nın öyküsü.
Kassandra,
Troya kralı Priamos ve kraliçe Hekabe’nin kızı, Hektor ve Paris’in kız
kardeşidir. Tek isteği geleceği görebilen bakire bir rahibe olmaktır.
Zeus ile Leto’nun çocukları olan Apollon, mitoloji kaynaklarında tüm
sanatların, müziğin, güneşin, şiirin ve ateşin tanrısı olarak geçer.
Ayrıca kâhin özelliği taşıyan Apollon, geleceği görme yetisine ve bu
yetiyi insanlara geçirebilme gücüne sahiptir. Homeros’un İlyada’sında
Apollon, Troya’nın koruyucu tanrısı olarak yer alır ve Troya’da adına
inşa edilmiş bir tapınak vardır.
Apollon, bir gün Kassandra’yı görür ve çok beğenir. Konuşurlarken
kızın isteğini öğrenir ve kendisiyle birlikte olursa ona geleceği görme
yeteneğini vereceğini söyler. Kassandra rahibe olmak istediği için bu
teklifi kabul etmesi mümkün olmasa da Apollon’a bu yeteneği ona verirse
onunla birlikte olacağı yalanını söyler. Apollon,Kassandra’nın ağzına
tükürür ve geleceği görme yeteneği böylece kıza geçer. Kassandra,rahibe
olmak istediği için verdiği sözü tutamayacağını öne sürerek Apollon’la
birlikte olmaz. Buna çok kızan Apollon kızı lanetler, geleceği görse de
buna kimseyi inandıramamasını ve bir kadın olarak aşağılanarak rahibe
olamamasını diler.
Troya savaşı öncesinde Kassandra bu savaşı ve savaşın varacağı
sonuçları görür, babasını ve ağabeylerini buna inandırmaya çalışır ama
Apollon’un laneti buna engel olduğu için kimseyi böyle bir şeye
inandıramaz. Ve bir köşede geleceğin getireceği bütün kötülükleri
bilerek, hissederek savaşın gidişini ve sonunu izlemek durumunda kalır.
Troyalılar aslında savaşı kazanırlar, Sparta kralı ve Yunan ordusunun komutanı Agamemnon ve Akalılar geri çekilip gözden kaybolunca Kassandra yanılmış olabileceğini ve kehanetin tutmamış olabileceğini düşünür. Ama Achilleaus ve askerleri tahta bir atın içinde girdikleri Troya kentinin kapılarını gece açarak Yunanlıların Troya’yı ele geçirmesini sağlar ve kehanet gerçek olur. Aias adında bir Yunan askeri Kassandra’yı Athena tapınağında kıstırır ve tecavüz eder. Apollon’un bütün lanetleri bir bir tutar.
Troya’nın bu duruma düşeceğini görmüş ama kimseyi inandıramamış olan
Kassandra, kadın olarak aşağılanmış ve rahibe olma umudunu tamamen
kaybetmiş olur. Troya savaşında Yunan güçlerine komuta eden Sparta kralı
Agamemnon, Kassandra’yı savaş esiri olarak Sparta’ya götürür ve
kendisine cariye yapar. İkisinin yakınlığını kıskanan Agamemnon’un
karısı bir süre sonra Kassandra’yı öldürür.
Bazı gerçekler vardır ki kâhin olmayı gerektirmeyecek kadar açık ve seçik olarak ortadadır. Mesela yapısal reformları yapmadan Türkiye’nin ve benzeri ülkelerin gelişmiş ülkeler arasına giremeyeceği gerçeği bunlardan birisidir. Güçler ayrımına dayalı bir hukuk sistemi kurulmadan, yargı bağımsızlığı sağlanmadan, tümüyle bilimsel bir eğitimdüzeyine geçilmeden, teşvik sistemi siyasal amaç yerine ekonomik amaçlı kullanılmaya başlanmadan, vergi sistemi düzeltilmeden ne orta gelir tuzağından çıkmak ne de gelişmiş ülkeler arasına girmek mümkün.
Ben bunları söylemeye başlayalı yirmi yıldan fazla olmuş. Ben yalnız
değilim bu konuda. Bunları söyleyen bir çok iktisatçı, sosyal bilimci
var. Ne söylersek söyleyelim siyasetçiler, yapısalr eformları yapmadan
durumu devam ettireceklerini ve hatta iyiye götüreceklerine inanmaya
devam ediyorlar.
Kassandra laneti, günümüzde iktisatçıların üzerine yapışmış gibi duruyor.
Mahfi Eğilmez – MahfiEğilmez.com