YÜZLEŞME, Suat ZOBU

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 08.06.2025

Yüzleşmek iyidir.

Doğruyu yanlışı anlamak açısından önemli.

İnsan sadece başkalarıyla mı yüzleşmeli?

Kendisiyle de yüzleşenlere, yüzleşebilenlere ne mutlu!


Lafı bir ROMAN’a getirmek istiyorum.

Sevgili dostum İsmail Hakkı Cengiz’in 5. Kitabı olan Yüzleşme Romanına.
Severim İsmail Hakkı Cengiz’i; insanlığına insan, dostluğuna dosttur. Tabiri caizse etkinliğiyle, yazılarıyla her dalda var. Yazıları kısa ve öz. Kurduğu cümleler akıcı, sade, anlaşılır cinsten. Bir dosya kağıdını geçmeyen uzunluklardaki yazılarını soluksuz okursunuz. Sıkılmadan, yorulmadan. Anlatacağını o uzunlukta anlatır o.


152 sayfalık Yüzleşme romanı da yazıları gibi kısa. Hani güzel bir yemek gelir önünüze, tabakta azıcık! Sindire sindire yer, siler süpürürsünüz. Açıkça diyemeseniz de içinizden “Az daha yok mu be ya!” dersiniz ya işte ondan. En az 5 romanlık malzemeyle 152 sayfa! Az daha yok muydu be usta?!


Romanın baş kahramanını ben çok iyi tanıyorum aslında. İsmail Hakkı Cengiz dostum. Bazen de Hacengiz.

Roman karakterlerinin değiştirilmiş isimlerinin tamamı Türk ismi. Nerden bulmuş o kadar muhteşem Türk isimlerini hayran olmamak elde değil. O da ayrı bir güzellik romandaki. Çocuğunuza, torununuza isim koymak için başvuracağınız bir kaynak ayrıca.

Cömertler sülalesinin dededen toruna uzanan yolculuğunda Çağrı zaman zaman kendini sorguluyor. Yaşanılanlarla yüzleşiyor.

Hepimizin içinde bir yerlerde saklı duran yazma isteği onda da var ve yazıyor. Yıllarca bıkıp usanmadan, herhangi bir karşılık beklemeden yazıyor, yazıyor…
4000’i aşkın yazı kolay mı? Milliyet Blog’dan tanırım İsmail Hakkı Cengiz’i pardon Çağrı’yı. Bizdendir, bizim insanımızdır.

Belli bir çizgiyi asla bozmaz. Gündeme dair muazzam yorumlar, görüşler, aydınlatıcı bilgiler vardır onun yazılarında. Bir tane yazısının aksini düşünerek "Yok canım bu böyle değildir" diyemezsiniz. Ne yalan söyleyim çok şey öğrendim Çağrı’nın yazılarından. Çok ilham kaynağım oldu. Ve zamanla hem o platformda hem de başka yerlerde karşılaşmışlığımız, dostça merhabalaşıp birbirimize yorum yazmalarımız olmuştur, aşinaca, bildikçe…


Meyve veren ağaç dikkat çekmez mi?

Çeker!
4000 yazısı olan, gerek yazın alanında gerekse sosyal alanda oldukça aktif Çağrı’ya “Kitap yaz” istekleri de sürekli gelir.

Bu isteklere duyarsız kalamaz tabii.

Varoluşunu Duya Duya Yaşamak, Evrensel Düzene Müdahale Etmeyeceksin, Henüz İştahın Varken ve Türk’ün Geleceği isimli kitapları yazar Çağrı.
Ve Yüzleşme.

İnanın hepsi de kitaplığınızın başköşesinde olması gereken eserler. Laf aramızda ben 3 takım aldım. Biri bende diğerlerini yakınımızdaki iki okula verdim. Böylesine faydalı, edebi yönü güçlü eserleri varsın çocuklarımız da okusun!

Keyifli okumalar.


Kitapların sipariş Hattı, Trendyol: https://www.trendyol.com/sr?q=ismail%20hakk%C4%B1%20cengiz&qt=ismail%20hakk%C4%B1%20cengiz&st=ismail%20hakk%C4%B1%20cengiz&os=1

 

Cinius Yayınları: https://cinius.shop/?s=%C4%B0smail+Hakk%C4%B1+Cengiz&post_type=product&title=1&excerpt=1&content=1&categories=0&attributes=1&tags=0&sku=1&orderby=date-DESC&ixwps=1

Tarih: 08.06.2025 Okunma: 502

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ.Hakkı Cengiz

09.06.2025 - 13:51

Öncelikle, bu yazılanlar, yazı hayatımın beratı mı desem, Tanrı''ya sunacağım şahitlik belgesi mi desem bilemiyorum. İçerikle ilgili açıklamaya gelince, sanırım kırk yıl kadar oluyor; Peyami Safa''nın, "İyi Yazı, Kötü Yazı" başlıklı bir makalesini okudum... Orada şu ibare vardı: "İyi bir yazının ifade kılıfı, mevzuunu bir eldiven gibi sımsıkı ve kıskıvrak içine alır ne dışarıya bir fikir kaçırır ne içeriye fazla bir kelime sokar." Bu ilke, yazmaya otururken, her zaman ilk düşündüğüm, en fazla titizlendiğim mesele olmuştur. Kitap da aynı ilkenin ışığı altında vücut bulmuştur. Başlangıçta 300 sayfa hacmindeydi. Peyami Safa üstadın "iyi yazı" ilkesi gereğince 150 sayfaya indi. Tabii tekrar tekrar okudum, okumaya devam ediyorum; vermeye çalıştığım mesajların tam olarak verildiğini görüyorum. Ne bir kelime eksik ne bir kelime fazla. Romanda en çok zamanımı alan, hızımı kesen husus, karakterlere uygun TÜRKÇE isimler bulmak oldu. Dikkatlice okuyup, sizin gibi, bütün isimlerin Türkçe olduğunu fark eden dostların, romanın en fazla beğendikleri yönü de burası olmuş. Sevgili dostum, ilgin, desteğin, kitabı sana hediye olarak gönderdiğim halde, üstelik üç takım halinde ayrıca satın alman beni fazlasıyla duygulandırdı. Sel gibi cömertlik ettin. Bunu özellikle manevî anlamda söylüyorum. Daha evvel de söylediğim gibi, benim ilelebet gönlümü kazandın. Var ol.