Bu DERİN SESSİZLİK Ne Ola ki?

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.03.2024

Aşağıda kapak resmini gördüğünüz kitap Temmuz 2023’te yayımlandı. Bir ay sonra, Ağustos başlarında, ilk olarak, Sandıklı’da, Belediye Başkanlığı’nca düzenlenen bir etkinlikte görücüye çıktı.

Uzun etkinlik alanını, Belediye Başkanı’yla birlikte gezen Sandıklı’nın ileri gelenleri, kitapları sergilediğimiz bizim masaya yaklaştılar. 40-45 yaşlarındaki, takım elbiseli bir bey, “HENÜZ İŞTAHIN VARKEN SOFRADAN KALKABİLMEK” adlı kitabımı eline aldı. Başlığı okudu ve “Bunu, bu uyarıyı kimse görmek istemiyor” dedi. Birlikte acı acı güldük.

Doğru, o uyarıyı, insanı sarsarak, “kendine gel” diyen o müthiş Hadis’i kimse duymak, görmek istemiyor.

Dünya Obezite Günü dolayısıyla soruna dikkat çeken Profesör Selçuk Şirin, “Ne hikmetse, ülkedeki ölümlerin sigaradan sonraki nedeni olan obezite konusunda derin bir sessizlik var.”  diyor.

Öyle ya, obezite konusunda herkes derin derin susuyor.

Diyanet susuyor…

İktidarıyla, muhalefetiyle siyaset susuyor…

Tıpçılar, sağlık kurumları hatta beslenme uzmanları susuyor…

Bu derin sessizlik niye ki?

Ne dersiniz?

Diyanet ve siyasetin suskunluğu, yemeyi çok seven vatandaşı uyarıp da onlar nezdinde itici olmak istemediğinden mi?

Tabii bu uyarı sadece vatandaş katında itici olmakla kalmıyor, gıda sektörünü de son derece kızdıran, öfkelendiren bir uyarı oluyor. Henüz iştahın varken sofradan kalkmak demek, tabakların küçülmesi, sofradaki çeşitlerin ve hatta öğünlerin azalması, dolayısıyla, yiyecek-içecek satışlarına da ilginin azalması anlamına geliyor.

Derin sessizlik lokantaların, kafelerin, marketlerin, kantinlerin de işine geliyor. Çünkü obeziteyi önlemeye kalktığın vakit, buraların müşterisi azalacak, masadaki, sepetteki çeşit ve miktar küçülecek.

Obezite, ne yazık ki sağlık kuruluşlarının da işine geliyor. Bir ülke nüfusunun yarısından çoğunun kilolu ve aşırı kilolu olması ne demek? Her türlü hastalığı tetiklemek demek… Bunların tedavisi için sağlık kurumlarını doldurmak demek… Torba torba ilaç satmak demek!

Tabii yine ne yazık ki bu sessizlik en fazla vatandaşın işine geliyor. Vatandaş, midesine, yeme-içmesine karışılmamasından gayet memnun… Sonunda hastalıklar, doktorlar, ilaçlar olsa da memnun. Çünkü yemek, hamur işleri, etler, tatlılar, pastalar, kahvaltılıklar ve bunların arasında tükettiğimiz paketli-paketsiz renkli gıdalar müthiş lezzetli, müthiş çekici. Bunlardan asla mahrum olmak, bunları kesinlikle sınırlamak istemiyor. Bunlara sınır koyanlara, hele engelleyenlere feci şekilde öfkeleniyor hatta azılı düşman oluyor.

Derin sessizlik… Kan damarlarını tıkayan bir derin sessizlik… Tıknefes eden, nefes aldırmayan bir derin sessizlik… Hastaneleri dolduran bir derin sessizlik… Torba torba ilaç aldıran/sattıran bir sessizlik…

Bakalım, nereye kadar gidecek bu derin sessizlik!

x   x   x

İLGİLİ YAZI

Kızıl Goncalar: Fazla Yersen AFİYET Noksandır

 

[email protected]

Tarih: 11.03.2024 Okunma: 249

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?