RUSYA’yı Kuşatmak Kimin Haddi? Rusya’nın Niyeti ve Hedefi!

İsmail Hakkı CENGİZ - 18.03.2022

NATO’nun batıdan, Rusya’yı kuşattığını ileri sürüp, Rus saldırganlığına meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar. Şimdi, şu haritaya bakın ve NATO’nun hangi ülkeler vasıtasıyla Rusya’yı kuşattığını görün! Sınırındaki NATO üyesi ülkeler; Estonya, Litvanya, Letonya… Çoğumuzun varlığından bile haberdar olmadığmız mini mini devletler!

Rusya’ya batıdan komşu diğer bir ülke, Belarus, namı diğer Beyaz Rusya, zaten, Rusya’nın güdümünde/kontrolünde…

Peki, biraz daha batıya gidelim, NATO’ya üye olmayan, şimdi işgal ettiği Ukrayna’ya komşu devletlere bakalım: Polonya, Slovakya, Romanya… Bunlar Rusya’ya sınırdaş olmadığı gibi, askerî güçleri de Rusya’ya-ı asla tehdit edemeyecek devletler.

Rusya, Ukrayna’ya saldırmadan birkaç ay önce, NATO’nun büyük ve kurucu ortaklarından Fransa Cumhurbaşkanı Makron ne demişti: “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti.” Ki bence de bu gerçeğin tam olarak ifadesiydi. Haritaya tekrar bakın, dünyanın ikinci büyük askerî gücü, devasa Rusya’yı, bu beyin ölümü gerçekleşen NATO üyesi mini devletler mi kuşatıyor? Güldürmeyin insanı!

Şimdi, haritanın güneyine bakın! Kazakistan, Moğolistan ve Çin’i görüyoruz. Nüfusunun %40’ı Rus olan Kazakistan’da, daha üç ay önce, iktidara karşı eylemler oldu, hükümet, eylemcileri bastırmak için Rusya’dan yardım istedi. Ve bir Rus tümeni geldi bastırdı. Demek ki Kazakistan da Rus kontrolünde. Moğolistan ise, yüzölçümü Türkiye’nin iki katı olmasına rağmen büyük bölümü çöl olan, 3,5 (üç buçuk) milyonlu fakir bir devlet. Bunun da Rusya’yı kuşatması falan söz konusu olamaz!

RUSYA’YI BİR TEK DEVLET KUŞATABİLİR: ÇİN

Coğrafyaya/jeopoliğe, askerî/stratejik ve ekonomik güce ve bilhassa nüfus gücüne baktığımızda, Rusya gibi 17 milyon kilometrekarelik devasa ülkeyi, dünyada bir tek, bir buçuk milyar nüfuslu, ekonomik olarak da kabına sığamayan ÇİN kuşatabilir. 1990’daki nüfusu 152 milyonken, şimdi, Kırım dâhil, 145 milyona düşen, 2050’de 111 milyona düşmesi beklenen Rusya’ya en büyük tehdit Çin’den gelmektedir. Nitekim daha şimdiden, Rusya-Çin dostluğu(!) zirvedeyken, Çin nüfusu Rusya’ya doğru yayılmaktadır. 2 milyon kadar Çinli, sınırdan içeri girerek, Rus topraklarında yaşamaktadır. Bunların bir kısmı gayrı resmi olarak ülkeye girip çıkarken bir bölümü de toprak satın alarak oraya yerleşmektedir.*

CGTN Tv (Çin Merkez Televizyonu) adlı bir kanal var. İngilizce yayın yapan Çin kanalı. Bu kanal, Ukrayna haberlerini, UKRAINE UNDER ATTACT genel başlığı altında veriyor. Buradaki başlık, “Ukrayna saldırı altında” anlamına geliyor. Yine aynı TV, Rusya’nın “harekât, operasyon” adlarını verdiği Ukrayna meselesiyle ilgili haberlerinde, “assault” terimini kullanıyor ki bu da “saldırı” anlamına geliyor. Yani Çin devlet televizyonu, Rusya’yı, “saldırgan” olarak görüyor.

SAVUNMA MEKANİZMASI: PUTİN/RUSYA YANSITMA MI YAPIYOR?

Psikolojide, “savunma mekanizmaları” vardır. Bunlardan biri de “YANSITMA” mekanizmasıdır. Sizin büyük bir probleminiz vardır. Bununla başa çıkamazsınız. O problemi çözemez, kaynağına inme cesareti gösteremez, enerjinizi, gücünüzü o meseleye yöneltemezsiniz. O büyük problemi görmezden gelir hatta buna kendinizi de inandırırsınız. Fakat o problem uykularınızı kaçırmaya devam eder. O vakit, o dev meselenin yerine daha küçüğünü koyar, yenemeyeceğiniz dev düşmanınızın yerine gücünüzün yeteceği daha küçük bir düşman koyarsınız. Meselâ, işyerinde üstünüzden azar işitir, ona bir şey söyleyemez ve yapamazsınız ama gider siz de astınızı azarlar veya daha zayıf gördüğünüz birine çatarsınız. Böylelerine ne derler: Maraza çıkarmak istiyor!

Rusya da bunu mu yapıyor acaba? Güneyinde, gittikçe gelişen, ekonomik ve nüfus olarak sürekli büyüyen bir Çin tehdidi var. Bunu görmezden gel hatta kendini onunla dost olduğuna inandır ama hiçbir şekilde seni tehdit etmesine imkân ve ihtimal olmayan Ukrayna’ya saldır!

Şimdi, gelelim Türkiye’ye! Böylesine çarpık yansıtmaların, tuhaf iş ve ilişkilerin döndüğü bir dünyada Türkiye’nin durumu ne? Türkiye’ye tehdit var mı? Rusya Türkiye’ye dost mu düşman mı? Yansıtma mekanizmasını Türkiye’ye de yöneltebilir mi? Meseleyi, önce, yine NATO bağlamında ele alalım:

RUSYA, NATO ÜYESİ BİR ÜLKEYLE DOSTÇA YAŞAYAMAZ MI?

Yaşayabilir! Bunun en güzel, en yakın örneği de Türkiye-Rusya ilişkileri ve işbirliğidir. Türkiye, tam 70 yıldır bir NATO üyesi olduğu, ülkemizde İncirlik, Kürecik gibi bilinen ama bilinmeyen de pek çok Amerikan üsleri olduğu halde, Rusya’yla iyi ilişkiler kurabilmektedir. Rusya’dan S-400 gibi füze bataryaları alabilmekte, Rusya’ya nükleer santrallar kurdurabilmekte, Rusya, en büyük ticaret ortağımız, en büyük turist potansiyelimiz olabilmektedir. 24 Kasım 2015’teki Rus uçağını düşürdüğümüz tarihe kadar ise, Rus üniversitelerindeki öğrenci sayımız, Rusya’daki müteahhitlik hizmetlerimizle, neredeyse, iki ülke iç içe geçmiş vaziyetteydi. Demek ki Rusya’ya komşu bir devletin NATO üyesi olması, Rusya’yla çok ileri seviyede dostane ilişkiler kurma konusunda asla engel değildir. Rusya’nın bunu bildiği, gördüğü, tecrübe ettiği halde, bir komşu ülkeye, “sen NATO üyesi olmak istiyorsun” diye saldırması, sadece işgale, yayılmaya bahane uydurmaktan başka bir şey değildir.

PEKİ, RUSYA TÜRKİYE’YE DE TEHDİT MİDİR?

Eğer Ukrayna saldırısı olmasaydı. Bu soruya kesin bir cevap veremeyebilirdik. 2020 Şubat ayında, Suriye’de, bir gecede 36 askerimizi şehit etmiş olmasına rağmen, Rusya’dan tehdit algımız bu kadar kuvvetli olmayabilirdi. Fakat Ukrayna’ya bütün sınır hattı boyunca girmesi… Başkent Kiev’e yönelmesi, orayı kuşatması, Rusya’nın kendisini, hiçbir kaideyle, kuralla, ahlâkî düşünceyle bağlı görmediğini kanıtlıyor. Böyle bir devlet tabii ki kendisinden zayıf gördüğü her ülke için tehdittir.

RUSYA’NIN NİYETİ BOZUK… YAYILMA EMELLERİ ve HEDEFLERİ VAR

Dün (17 Mart), Anadolu Ajansı’ndan, Bosna-Hersek’teki Rus Büyükelçisi’nin, “Bosna NATO üyesi olma girişiminde bulunursa, Ukrayna’da ne yapacağımızı gösterdik” şeklinde bir tehditte bulunduğunu öğrendik.

Düşünün, küçücük ve paramparça bir Bosna’nın her yanı NATO olsa ne yazar? Hayır, oraları da huzursuz edecek… Balkanlarda da Emelleri ve hedefleri olduğunu gösterecek! Balkanları da karıştırma, kana bulama potansiyelini hatırlatacak!

Coğrafî olarak, Balkanlarla hiç ilgisi olmadığı halde, o bölgedeki emellerine nasıl kavuşacak? Herhalde, akrabası ve müttefiki Sırplar vasıtasıyla! Görüldüğü gibi, Rusya kötü niyetini ve yayılma emellerini saklamak gereği bile duymamaktadır.

Tabii ki böyle pervasız bir güç, en başta Azerbaycan olmak üzere, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine ve elbette Türkiye için de bir tehdittir.

Rusya’yla kara sınırımız yok ama Karadeniz’den komşuyuz ve Karadeniz’de çok uzun menzilli, Türkiye’nin her yanını kapsayabilecek silahlarla donanımlı gemilerinin olduğunu tahmin etmek için uzman olmaya gerek yoktur! Rusya’nın Türkiye’ye bir füze fırlatması halinde, ondan aldığımız S-400 bataryalarının ne kadar etkili olabileceğini takdirlerinize bırakıyorum.

ATOM SİLAHLARININ KULLANILMA İMKÂN VE İHTİMALİ YOKTUR

Rusya’nın binlerce atom silahı/bombası olduğu, sıkışırsa bunları kullanabileceği söyleniyor. Rakiplerinde de binlerce atom silahı olduğunu bir yana bırakalım, misal, Ukrayna’ya bir tane, sadece bir tane atom bombası attığını düşünelim… Sonuç ne olur? Sonucun ne olduğunu, kader bu ya, yine Ukrayna’da gördük. 1986 Nisan ayında… Çernobil nükleer santrali patladı. Çernobil nerede? Kiev’i iyice öğrendik. İşte, Çernobil Kiev’in 150 Km. kuzeyinde, Belarus sınırında bir kent. Buradaki patlamada, doğrudan ve dolaylı olarak en az 200 bin kişi öldü. Karadeniz sınırlarımıza 800 Km. uzaklıkta olmasına rağmen, yıllarca fındığımız ve çayımız radyasyonlu olduğundan satamadık, tüketemedik. Radyasyonun etkileri batıdan bütün Avrupa’yı, doğudan Rusya’nın büyük bir bölümünü, güneyden Kıbrıs’a kadar geniş bir coğrafyayı etkiledi. Bitmedi, radyasyon etkilerinin 2065’e kadar süreceği ortaya çıktı. Yani 80 sene sürecek!

Demek ki Rusya Ukrayna’ya bir atom bombası atarsa, kendisine de atmış olacak. Bunu kullanma imkânı var mı?

TAKTİK NÜKLEER SİLAHLAR: Efendim, diyorlar ki Rusya stratejik nükleer silah kullanmasa da taktik nükleer silah kullanabilir! Bugünkü silah teknolojisinde, Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın “tatktik” olduğunu kabul etmemiz lâzım. Hiroşima’ya atılan bombanın yakıcı, yıkıcı, öldürücü ve bilhassa yıllar süren, yıllara yayılan RADYASYON etkisini biliyoruz. Böyle bir silahın kullanılabilmesine imkân ve ihtimal var mı?

Tabii buna bir de rakiplerin elinde de nükleer silahların olduğu gerçeğini eklemek lâzım.

Hayır, nükleer silahların hiçbir şekilde kullanılabilmesine imkân ve ihtimal yoktur. Eğer ben bu hükmümde yanılırsam; bana, “sen yanıldın, işte nükleer silah kullanıldı” diyebilecek bir babayiğit çıkamayacaktır. Çünkü o silahların kullanılması durumunda bırakın bir babayiğit çıkmasını, canlı bir ağız, konuşan bir dil kalmayacaktır!

FAKAT DİĞER SİLAHLAR DA YETERİ KADAR KORKUNÇ ZATEN

Nükleer silah dışında kalan, “konvansiyonel” dediğimiz silahlar da zaten yeteri kadar öldürücü, yakıcı, yıkıcı, sakatlayıcı. Hem Ukrayna’da görüyoruz hem de Suriye’de gördük, Rusya’nın elinde çok uzun menzilli, binlerce kilometre öteye atabildiği dehşetli silahlar var. Bütün gelişmiş ülkelerin elinde var. Bu dehşet verici, tüyler ürpertici silahlar varken bir de atom silahlarını gündeme getirmek anlamsızdır. Nükleer silahlar sadece caydırmak, savaş çıkartmamak için işe yarıyordu. Ukrayna saldırısı, nükleer silahların o işlevini devre dışı bırakmıştır. Buna rağmen, savaş nükleer dışı savaş olarak sürecektir.

UKRAYNA SAVAŞI UZUN MU SÜRECEK?

Hayır, uzun sürmesini beklemiyorum. Çünkü:

Burası ORTADOĞU Bataklığı Değildir. Evet, Rusya bir bataklığa çekilmiştir. Fakat Avrupalı Ukrayna asla dipsiz bir kuyu, bir Ortadoğu bataklığına dönüşmeyecektir. Ortadoğu’daki tarafların yıllarca birbirinin gözünü oyduğu bir kör dövüşüne sahne olmayacaktır.

Her iki tarafın da yarı askerî “paramiliter” güçler getireceği, bunların on binlerce kişiden oluşacağı haberleri var. Bu güçlerin savaşı tabii ki yıllarca sürebilir. Fakat maaşlarını kesince, bir günde de bitebilir. Bunlar çok tehlikeli girişimler. Netice alınması imkânsız bu akıldışı girişimlerden her iki tarafın da kısa zamanda döneceğini tahmin ediyorum.

RUSYA BATAKLIKTAN EN AZ ZARARLA KURTULMAK İSTEYECEK

Herkesin gördüğü bataklığı Rusya’nın görmemesi düşünülemez. Bir kere, debelenmekte olan kendisi. Bir önceki yazımda, askerin ne kadar zor durumda olduğunu anlatmıştım.** Ayrıca, “dijital” bir kürenin çocukları olan bu gençleri, “çarlık” hayalleriyle, yayılma emelleriyle kandıramaz, teşvik edemezsiniz. YÜ-RÜ-TE-MEZ-Sİ-NİZ. Nokta. Yürümez bu savaş!

Rusya’nın kayıpları ne kadar?

Rusya, işgalin ilk haftasında 500 asker kaybettiğini kendisi açıkladı. Sonra, başka bir açıklama yapmadı. Çünkü kayıplarının, beklenenin çok üzerinde olduğu son derece açık. Ukrayna’nın abartılı sayılarını bir yana bırakalım… CIA’nın 17 Mart Perşembe günü verdiği rakamları ciddiye almamız lâzım. Çünkü CIA, saldırı öncesi, Rusya’nın hareketlerini gün gün, saat saat takip etti, yayınladı ve hepsi doğru çıktı. CIA, Rusya’nın 7 bin asker kaybettiğini bildirdi. Bunun yarısını bile doğru kabul etseniz, şu ana kadar hiçbir hedefine ulaşamayan Rusya için çok büyük bir kayıptır.

Öte yandan, Rusya’daki savaş karşıtı gösteriler, gösterilere üst düzey yöneticilerin çocuklarının da katılması, Rus devlet televizyonunda, bir kadın editörün “SAVAŞA HAYIR” pankartını açma cesareti göstermiş olması, Rusya’da çok güçlü bir savaş karşıtlığının bulunduğunu kanıtlıyor. Bunun devlet aklını etkilememesi düşünülemez. Putin’i de aşan devlet aklının galebe çalacağını, bir ana evvel bataklıktan çıkmaya karar vereceğini değerlendiriyorum.

SON SÖZ

Rusya saldırgandır. Kendinden zayıf gördüğü devletlere bir tehdittir. Uzun menzilli dehşet silahları, bu silahlarla tesisleri vurma yeteneği vardır. Fakat kendisine direnen bir ülkeyi işgal etme, bir bölgeyi askerî olarak elde tutma gücü yoktur.

 ----------------------------------

(*): RUSYA’nın Kabusları, https://www.genelhaberler.com/kose/oku/7470

(**): UKRAYNA: Amerika’nın Dünyaya Attığı Kazık, https://www.genelhaberler.com/kose/oku/7494

Konuyla ilgili diğer yazılar:

1. Suriye ve Kudüs Bağlamında Ukrayna İşgali: https://www.genelhaberler.com/kose/oku/7460

2. PUTİN ve RUSYA’nın Çöküşü: https://www.genelhaberler.com/kose/oku/7464

3. ESAD Günler, Zelenski Saatler İçinde Düşecekti: https://www.genelhaberler.com/kose/oku/7486

 

[email protected]

Tarih: 18.03.2022 Okunma: 1004

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?