İzmirli bisikletli anneden kızı Masal’a pedallı okul servisi

YEŞİL GAZETE

YEŞİL GAZETE

İzmir’de yaşayan bir anne çalıştığı işyerine gittiği bisikletini aynı zamanda çocuğunun servis aracı haline getirdi.


E. Çağla Geniş’in İlkses Gazetesinde yer alan haberine göre yaklaşık 10 yıldır her yere bisikletle gidip gelen 38 yaşındaki anne Senem Türkaydın Elmalı, kızı Masal’ı bisikletle okuluna götürüyor, okul çıkışında da yine bisikletle alıp birlikte eve dönüyor. Bisiklete yerleştirilen ön koltukta oturan 3 yaşındaki minik Masal ise, yol boyunca seslendirdiği şarkılarla yolculuğa eşlik ediyor. Kızını bisikletle okula götürmesini güvensiz bulanlar olduğunu söyleyen Elmalı, “Okul servislerinde 3 yaşındaki çocuğum için çocuk koltuğu, emniyet kemeri gibi güvenlik önlemlerin olmadığını düşünürsek ki, çocukları serviste unutan servis şoförlerinden bahsetmiyorum bile… Bisiklet oldukça güvenli geliyor bana. O da bu yolculuktan keyif alıyor olmalı ki yol boyunca şarkılar söylüyor” diyor.

İzmir Büyükşehir Belediye’sinde memur olarak görev yapan Elmalı, bisikletle nasıl tanıştığını şöyle anlatıyor: “2008 yılında bir arkadaşımın paylaştığı bisiklet turu fotoğraflarını gördüm ve büyük büyük insanların bisikletle ne kadar keyifli zaman geçirdiğini görünce kalbim hızla çarpmaya başladı. Hem gezerim hem eğlenirim hem de kilo veririm diye bisiklet almaya karar verdim. Bisikleti ilk aldığım zamanlar babamla birlikte çalışıyordum ve dükkana bisikletle gidip geliyordum. 2009’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmaya başladım. Adaptasyon süresi geçtikten sonra tekrar ulaşımımı bisikletle sağlamaya devam ettim. Evlenmeden önce ailemle birlikte Narbel’de oturuyordum. Sabah trafiğinde işe gidiş yolu otobüsle 45 dakika, bisikletle ise 33 dakika sürüyordu. Otobüsle ve kendi aracımla giderken yaşadığım trafik sıkışıklığı stresini de yaşamıyordum üstelik. Şimdi Üçyol’da oturuyorum, Masal’ın okulu Göztepe’de ve işim Konak’ta. Bisiklet olmasaydı nasıl olurdu, hayatım ne kadar zorlaşırdı düşünmek bile istemiyorum.”

Kızını bisikletle okula götürüp getiren anne Elmalı, çevresinden aldığı tepkileri şöyle aktarıyor: “Yaklaşık 4 aydır yağmur, soğuk demeden onu okula bisikletle götürüyorum. Bisikletle okula götürmemi güvensiz bulanlar var ama okul servislerinde 3 yaşındaki çocuğum için çocuk koltuğu, emniyet kemeri gibi güvenlik önlemlerin olmadığını düşünürsek ki, çocukları serviste unutan servis şoförlerinden bahsetmiyorum bile… Bisiklet oldukça güvenli geliyor bana. En şeker tepkiyi elbette çocuklar veriyor. Masal’ı aldığım saatte denk geldiğimiz çocuklar mutlaka anne ya da babalarına bizi gösterip, ‘Bak Masal’ı annesi bisikletle götürüyor’ diyorlar. Öğretmenler ve veliler de bizi çok takdir ediyorlar ancak maalesef aynı cesareti gösteremeyeceklerini söylüyorlar. Trafikte bisiklet sürmek zor, haklılar. Tüm şehrin bisiklet yolları ile kuşatılması da çok zor. Onun için diğer araç sürücülerinin trafiğin bir parçası olduğumuzu fark etmesi ve ona göre davranması gerekiyor. Bunu her ayın son Cuma’sı saat 19.30’da Saat Kulesi’nde buluşup gerçekleştirdiğimiz Criticall Mass etkinliğinde sürekli dile getiriyoruz.”

Bazı tehlike ve zorluklara rağmen İzmir’de bisiklet kullanmanın çok keyifli olduğunu ifade eden anne Elmalı, bisiklete kızıyla bindiğinde normalden daha az sıkıntı yaşadığını söyleyerek, “Ama kızım olmadığı zamanlarda şoförleri anlayamıyorum. Sanki ben de bir araç değilim, sanki ben ilerlemiyorum. Biz trafiği tıkamıyoruz, biz trafiğin ta kendisiyiz. Bence bir çocuğu okula götürmenin en keyifli yolu bisiklet. Bu keyfi herkes yaşar umarım. Instagram’da, @senemmasal hesabımdan bu keyfi elimden geldiğince paylaşıyorum. Özellikle çocuk ve bisiklet konusunda her türlü soruyu cevaplamaya ve desteğe hazırım. Yıllar önce işe bisikletle giderken bir araç şoförü ile tartışmıştım. Park eden araçlar yüzünden yol tek şeride düşmüştü ve ben de haliyle o şeritte ilerliyordum ve şoförün yavaş gitmesine sebep oluyordum. Bağırmaya başladı. Asıl sorunun ben olmadığımı, park eden araçlar olduğunu anlatmaya çalıştım ama başarılı olamadım elbette. O tartışmada şoför bana ‘Bu saatte neden bisiklete biniyorsun, işe gitme saati, binme bu saatte bisiklete’ dedi. İşe bisikletle gittiğim konusunda ikna edemedim kendisini. Ona göre ‘çok saçma’ idi bu durum. Şimdi yollarda bir dünya bisiklet kullanıcısı var ve tamamına yakını işe gidiyor. Şimdi kimse bir bisiklet kullanıcısına bu saatte bisiklete binme diyemez, çünkü artık çokuz. Biz ne kadar çok olursak farkındalık o kadar artar, o kadar hakkımız olur. İlerde çocuklarımızın daha rahat bisiklete binmesini istiyorsak, şimdi bisiklete binmeliyiz” diyor.

 

(İlkses)

Tarih: 03-05-2018 Okunma: 1041