Belém “Gerçeğin COP’u” Olacak mı?

EKO İKLİM


Brezilya’nın Amazon Yağmur Ormanlarındaki Belém şehrinde dün resmen başlayan COP30’da bakanlar ve üst düzey yetkililer, Paris Anlaşması’nda belirlenen 1,5 derecelik ısınma sınırına mümkün olduğunca yakın kalmak, fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması için bir yol haritası belirlemek ve yoksul ülkelerin ihtiyaç duydukları yardımı alabilmelerini sağlamak amacıyla planlar oluşturmaya çalışacak. Konferansın resmen açıldığını duyuran zirve başkanı Corrêa do Lago, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın iklim görüşmeleri öncesinde yaptığı bir açıklamayı tekrarladı ve Belém’in “Gerçeğin COP’u” olacağını söyledi.

Dün (10 Kasım) başlayan ve iki hafta sürecek COP30 konferansından sorumlu Brezilyalı diplomat André Corrêa do Lago, daha fazla ülkenin rekabette geride kaldıklarından şikayet etmek yerine Çin’in yolunu izlemesi gerektiğini söyledi.

Corrêa do Lago, iki hafta sürecek COP30 konferansının gerçekleştiği Belém’de gazetecilere, “Bir şekilde Küresel Kuzey’in coşkusunun azalmasına rağmen Küresel Güney hareket ediyor. Sadece bu yıl değil, yıllardır hareket halindeydi ama şimdiki kadar görünürlüğe sahip değildi” dedi.

“Çin Herkese Hitap Eden Çözümler Üretiyor”

Corrêa do Lago, dünyanın en büyük seragazı emisyonuna sahip ülkesi olan ve aynı zamanda düşük karbonlu enerjinin en büyük üreticisi ve tüketicisi olan Çin’i işaret etti. “Çin, sadece Çin’e değil, herkese hitap eden çözümler üretiyor” derken şöyle devam etti: “Güneş panelleri daha ucuz ve fosil yakıt enerjisine kıyasla o kadar rekabetçi ki artık her yerde. İklim değişikliğini düşünüyorsanız, bu iyi bir şey.”

Gündemin Başında Seragazı Emisyonlarının Azaltılmasına Yönelik Ulusal Planlar Var

194 ülkeden bakanlar ve üst düzey yetkililer, Paris Anlaşması’nda belirlenen 1,5 derecelik ısınma sınırına mümkün olduğunca yakın kalmak, fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması için bir yol haritası belirlemek ve yoksul ülkelerin ihtiyaç duydukları yardımı alabilmelerini sağlamak amacıyla COP30’da planlar oluşturmaya çalışacak.

Gündemin başında, şu anda yıkıcı 2,5 derecelik ısınmaya yol açacak olan seragazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik ulusal planlar geliyor. Savunmasız ülkeler, ülkelerin mevcut yetersiz çabalarını nasıl geliştirebileceklerini ve Paris Anlaşması hedeflerini nasıl karşılayabileceklerini gösterecek bir plan hazırlamak istiyor.

“Şimdiye Kadar Kaydedilen İlerleme Yetersiz”

Palau’nun Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi ve Küçük Ada Devletleri İttifakı (Aosis) sözcüsü Ilana Seid, daha derin emisyon kesintilerine yönelik küresel bir yol haritasının belirlenmesinin kilit önemde olduğunu söyledi: “Şimdiye kadar kaydedilen ilerleme yetersiz ve bir yanıt vermemiz gerekiyor.”

Ev sahibi ülke “uygulamaya” odaklanıyor; yani seragazı emisyonlarının azaltılması, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının üç katına ve enerji verimliliğinin ise iki katına çıkarılması gibi halihazırda verilmiş taahhütlerin hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak Aosis bundan daha fazlasını istiyor ve emisyonları daha hızlı azaltacak politikalar olmadan, ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlama hedefinin boşa çıkacağını savunuyor. Yoksul ülkeler ayrıca, iklim değişikliğinin etkilerine karşı kendilerini koruyacak fonları alacaklarına dair güvence istiyor. Dünyayı fosil yakıtlardan uzaklaştıracak bir yol haritası da görüşülecek.

Mücadelenin “Sorunsuz ve Hızlı” Başlaması Yönünde Adımlar  

Bununla birlikte COP30’un ev sahibi ülkesi Brezilya, BM zirvesinin açılış oturumunda ülkelerin görüşmelerde ele alınmasını istedikleri sekiz yeni maddeye ilişkin teklif sunmasının ardından olası bir gerginliği önlemeyi başardı.

COP30 Başkanı Corrêa do Lago, heyet başkanlarıyla yapılan gayriresmi toplantıların ardından varılan uzlaşma çözümünü duyurdu. Corrêa do Lago, toplantının mücadelenin “sorunsuz ve hızlı” bir şekilde başlaması yönündeki güçlü isteği gösterdiğini söyledi. Zirvenin resmi gündemi, herhangi bir değişiklik yapılmadan, ilk taslak haliyle pazartesi günü kabul edildi.

Climate Home News’te yer alan habere göre, önerilen ilave maddelerle başa çıkmak için Brezilya’nın dönem başkanlığı, özellikle çetrefilli konularda özel görüşmeler yapılması için dört talep üzerine istişarelerde bulunacak. Benzer Düşünceye Sahip Gelişmekte Olan Ülkeler Grubu (LMDC’ler) ve Arap Grubu zengin ülkelerden finansman sağlanması ve tek taraflı ticaret önlemlerinin gündemde yer almasını talep ederken, küçük ada devletleri 1,5 derecelik ısınma sınırı doğrultusunda emisyon azaltım hedefini artırmanın, Avrupa Birliği (AB) ise ulusal iklim verilerinin şeffaflığının gündemde olmasını istedi.

Corrêa do Lago, bu görüşmelere ilişkin son gelişmeleri önümüzdeki çarşamba günü düzenlenecek özel bir “değerlendirme toplantısında” açıklayacağını söyledi. Başkanlığın, “Afrika’nın özel ihtiyaçları” ve dağlar ile iklim değişikliği konularında ayrı ayrı istişarelerde bulunacağını ve sonuçlarının COP30’un nihai raporunda yer alacağını sözlerine ekledi.

Zimbabve’nin özel bir alan istediği iklim değişikliği ve sağlık arasındaki bağlantıların, adaptasyon tartışmalarına dahil edilmesine karar verildi. Honduras, Surinam ve Papua Yeni Gine’nin ek gündem maddesi tekliflerini geri çekmesinin ardından ormansızlaşmayı azaltmak için finansman konusunda ayrı bir görüşme yapılmayacak.

COP30 Dün Resmen Açıldı

Konferansın resmen açıldığını duyuran Corrêa do Lago, Brezilya Devlet Başkanı’nın iklim görüşmeleri öncesinde yaptığı bir açıklamayı tekrarladı. Lago, Belém’in “Gerçeğin COP’u” olacağını söyledi ve son olarak Brezilya, Filipinler ve Jamaika’da yaşanan iklim felaketlerinin artan etkisi göz önüne alındığında iklim eyleminin önemini vurguladı.

Corrêa do Lago, COP girişiminin fark yarattığını ancak daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi: “Unutmayın ki, 10 yıl önceki Paris Anlaşması imzalandığında sıcaklık artışının 4 dereceyi aşacağı öngörülüyordu. Bugün bunu azalttığımızı biliyoruz. Ama aynı zamanda daha da azaltmak için çok çalışmamız gerektiğini de biliyoruz.”

Öncelik Taahhütlerin ve Politikaların Uygulanması

Ev sahibinin dünyaya yönelik önceliğinin taahhütlerin ve politikaların uygulanmasını hızlandırmak olduğunu belirten Corrêa do Lago, “Bunun bir uyum sağlama COP’u olmasını, iklimin ekonomiye  uyumlanmasını, iş yaratma faaliyetlerini ilerletecek bir COP olmasını ve en önemlisi bilimi dinleyen ve ona inanan bir zirve olmasını umduğunu” dile getirdi.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ise resmi gündemde yer almasa da emisyon azaltımının önemini vurguladı: “İnsanlığın fosil yakıtlara olan bağımlılığının üstesinden gelebilmesi için bir yol haritasına ihtiyacımız var.”

“İklim İnkarcıları Çok Taraflılığın İlerlemesini de Reddediyorlar”

Lula, ormansızlaşmanın azaltılmasının ve iklim eylemlerinin merkezine insanların, özellikle de yerli toplulukların yerleştirilmesine vurgu yaptı. Brezilya Devlet Başkanı, korku yayan ve iklim bilimine saldıranlara da işaret etti.

Amazon bölgesinde düzenlenen etkinliğin iklim değişikliğini inkar edenlere yeni bir yenilgi yaşatmak için bir fırsat olduğunu söyleyen Lula, “Dezenformasyon çağında, inkarcılar yalnızca bilimsel kanıtları değil, çok taraflılığın ilerlemesini de reddediyorlar. Algoritmaları kontrol ediyorlar, nefret tohumları ekiyorlar ve korku yayıyorlar. Kurumlara, bilime ve üniversitelere saldırıyorlar. İnkarcılara yeni bir yenilgi tattırmanın zamanı geldi” dedi.

Lula, Paris Anlaşması’nı savunurken, çok taraflı müzakereler yapılmadığı takdirde dünyanın bu yüzyılın sonuna kadar 5 derecelik felaket düzeyinde bir ısınmaya mahkum olacağını söyledi. “Doğru yönde ilerliyoruz” diyen Lula, politikaların uygulanmasında daha hızlı hareket edilmesine ihtiyaç duyulduğunu aktardı.

Lula yüksek maliyetler ve lojistik zorluklar konusundaki eleştirilere rağmen ev sahibi şehrin olağanüstü bir iş çıkardığını ifade etti. “Ormanın dinginliğinin hepimize çok ihtiyaç duyduğumuz düşünce berraklığını aşılamasını umuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

COP30’un açılış oturumunda bayrağı Brezilya’ya devreden Azerbaycan Ekoloji Bakanı ve COP29’un Başkanı Muhtar Babayev, “Bakü finansman hedefine ulaşmak başarı için olmazsa olmaz” dedi. Geçtiğimiz yıl zengin ülkeler gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı kapsamında yılda 300 milyar dolar vermeyi taahhüt etmişti. Finansman ihtiyacının ise 2035’e kadar yılda 1,3 trilyon dolar olacağı kabul edilmişti. Aradaki 1 trilyon dolarlık farkın nasıl kapatılacağı ise tartışma konusu.

“İklim Felaketleri milyonlarca İnsanın Hayatını Mahvedecek”

UNFCCC (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) İcra Sekreteri Simon Stiell ise konuşmasında, düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş yapamayan hükümetlerin durgunluk ve artan enflasyonla karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Yaklaşık 200 ülkeye seslenen Stiell, “İklim felaketleri GSYH’nizi parçalarken, aranızdaki hiçbir ülke bunun altından kalkamaz. Ülkedeki hasatlar büyük kuraklıklar nedeniyle mahvolurken ve gıda fiyatları yükselirken tökezlemek ekonomik ve politik açıdan hiçbir anlam ifade etmiyor. Kıtlıklar baş gösterirken, milyonlarca insanın vatanlarını terk etmesine neden olan bu felaketler asla unutulmayacak. Eğer böyle devam ederse, çözüme sahip olmamıza rağmen iklim felaketleri milyonlarca insanın hayatını mahvedecek” diye uyardı.

Tarih: 15.11.2025 Okunma: 100