İstanbul Esenyurt’ta evine giderken saldırıya uğrayan ve yoğun bakıma alınan gazeteci ve aktivist Hakan Tosun yaşamını yitirdi.
Hakan Tosun’un tedavi gördüğü Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi önünde açıklama yapan İklim Adaleti Koalisyonu üyesi doktor Demet Parlar “Çok değerli ekoloji aktivisti gazeteci ve belgeselci dostumuz Hakan Tosun’un beyin ölümü haberini üzüntüyle öğrendik. Arkasında çok fazla soru işareti bırakan ve insanın canını yakan büyük bir kayıp oldu Hakan Tosun’un kaybı. Çünkü o yıllardır bizim yanımızda, doğanın ve tüm haksızlığa uğrayanların, yaşam savunucularının sesi oldu Hakan. Onu çok arayacağız” ifadelerini kullandı.
“En büyük beklentimiz arkasında bıraktığı soruların bir an önce cevaplandırılması” diyen Parlar şöyle devam etti:
“Bu belirsizlik ortamının, bu karanlığın ortadan kalkması. ‘Hakan Tosun’a ne oldu?’ sorusunun yanıtını bulana kadar sormaya devam edeceğiz. İklim aktivistlerine yönelik bu tür saldırıların önüne geçilmesini, kentlerimizde güvenliğin sağlanmasını ve cezasızlığın ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Hakan Tosun’a ne olduğunun bütün açıklığıyla ortaya konmasını, faillerin kim olduğunu ve neden böyle korkunç bir darp olayının gerçekleştiğini öğrenmek istiyoruz. Çok üzgünüz.”
“Dosyada Görüntüler, Deliller ve Tanıklar Eksik”
Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Avukat Hakan Bozyurt ise şunları kaydetti:
“Dosya kapsamında iki kişi tutuklandı. Ama dosyada görüntüler, deliller ve tanıklar çok eksik. Özellikle Hakan’ın metrobüse binip ailesinin yanına giderken geçen süreye ilişkin görüntüler dosyada yok. Bu görüntülere sahip olan ya da görgü tanığı olan herkesin bize ulaşması çok kıymetlidir. Bütün kamuoyundan bunu talep ediyoruz. Israrla şu soruyu sormamız lazım: Hakan Tosun’a ne oldu?”
Saldırının Görüntüleri Paylaşıldı
Hakan Tosun’un iki kişinin saldırısına uğradığı sokaktaki bir güvenlik kamerasının görüntüleri paylaşıldı. Tosun’a saldırının gerçekleştiği anlara ait görüntülerin kesildiği ve tamamının verilmediği anlaşılan kayıtta motosikletle gelen iki saldırgandan biri kaldırımda yürüyen Tosun’a saldırmaya başlıyor, diğer saldırgan da onu takip ediyor.
İki şüphelinin motosikletle kaçmaya hazırlanırken olay yerinden otomobiliyle geçen bir kişinin durduğu, araçtan inip Tosun’un olduğu noktaya yöneldiği, bu sırada şüphelilerden birisinin kendisiyle diyaloğa girdiği, ardından iki tarafın da araçlarıyla bölgeden uzaklaştığı görülüyor.
“Şüpheli Ölüm Tüm Yönleriyle Aydınlatılmalı”
Tosun’un hayatını kaybetmesinin ardından bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut “Bu kabul edilemez ve alçak saldırı, yalnızca bir gazeteciye değil; gerçeğe, özgür basına ve toplumun haber alma hakkına yapılmıştır” dedi.
DEM Parti de X hesabından yaptığı paylaşımda “Hakan Tosun, hakikatin izini süren, doğanın ve yaşamın savunucusu bir gazeteciydi. Bu şüpheli ölümün tüm yönleriyle aydınlatılması, basın özgürlüğü ve yaşam hakkına saygının bir gereğidir” ifadelerini kullandı.
Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçilen ve Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Tosun’un deprem sonrası Hatay’daki rantın yarattığı mağduriyetleri ve buna karşı direnişi haberleştirdiğini hatırlattıktan sonra “Tosun’un yaptığı haberler göz önüne alındığında, uğradığı saldırının nedeni anlaşılmaktadır. Otoriter politikalardan güç alan rant çeteleri, basın üzerindeki baskıyı artırarak muhalif sesleri susturmayı hedeflemektedir” dedi.
Hakan Tosun’un kardeşi Öznur Tosun ise hastane önünde yaptığı açıklamada, olayla ilgili iki kişinin tutuklandığı yönündeki bilginin kendilerine verilmediğini belirtmiş, “Biz aile olarak bu soruşturmadan hiçbir bilgi almadık. Bize hiçbir bilgi gönderilmedi, sunulmadı. Karıncayı bile incitmeyen Hakan Tosun için buradayız. Biz hiçbir şekilde bu soruşturmayla ilgili bir dönüş almadık. Hakan Tosun sokakta ambulansla gelip hastaneye kaldırıldığında 27 saat boyunca neden ailesine haber verilmedi? O kimliksiz bir vatandaş değil. Neden parmak izi okutulmadı? Neden yüz taraması yapılmadı? Hastane yönetimine de sesleniyorum. 27 saat siz belki de abime hiçbir işlem yapmadınız. Bunu bana birisi ispatlasın. Polis neden aileye bilgi vermedi? O kimliksiz, sahipsiz değildi. Ben karakola gidip kayıp ilanında bulunduğumda neden bana kimse hastanede olduğunu söylemedi?” sorularını yöneltmişti.








