İzmir’de Karbonsuz Ulaşım Ağı Hedefi: Bisiklet iklim krizi için fark yaratabilir mi?

YEŞİL GAZETE


facebook sharing button
twitter sharing button
whatsapp sharing button
linkedin sharing button
messenger sharing button
email sharing button
snapchat sharing button

Haber: Melisa GÖNEN

*

İklim krizinin etkileri kendini gösteriyor, dünya değişiyor. Dünya olumsuz seyirde değişip ısınmaya devam ederken iklim aktivistleri bugüne kadar süregelen insan faaliyetlerinde de bir değişim yaşanması amacıyla “iklim için eyleme” geçmek gerektiğini her fırsatta dile getiriyor.

İklim krizinin olumsuz seyrini değişebilmesi için benimsenen ulaşım tercihlerinin de yeniden düşünülmesi gerekiyor. Doğa dostu, sağlıklı, pratik, ekonomik bir ulaşım aracı olarak bisiklet bir fark yaratabilir mi?

Peki bisiklet iklim kriziyle mücadelede önemli bir değişim yaratabilecek potansiyele sahip iken şehirlerin altyapısı bu değişim potansiyelini ne kadar destekliyor?

Bisikletin hobi amaçlı kullanılacak bir araç olmasının ötesinde potansiyel taşıdığı bilinciyle yola çıkan iklim aktivisti Ramazan Akgül, kentlerde bisikletin daha görünür hale gelmesi ve bisikletli ulaşım altyapısının oluşturulup sosyal politikalarla desteklenmesi talebiyle Change.org üzerinden “İzmir’de Karbonsuz Ulaşım Ağı: Üniversitelerde bisiklet istasyonları açılsın” diyerek kampanya başlattı.

Ulaşımda ve sosyal hayatında bisiklet kullanmayı tercih eden Ramazan Akgül, taleplerini ve kampanyanın oluşturma fikrini Yeşil Gazete’ye anlattı.

Kampanya fikri nasıl ortaya çıktı, neden böyle bir taleple yola çıkma ihtiyacı duydunuz?

Aslında bisiklet kullanımının yaygınlaşması ve bisikletli ulaşımı geliştirmek adına gerek bireysel olarak gerekse birçok dernek, grup ve kuruluşla birlikte yaptığım çalışmalar dışında başta İzmir genelini etkileyecek projeler yapmak istiyorum ve bunun için araştırıp kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Özellikle son dönemde bir parçası olduğum ‘İklim Öncüleri’ ekibiyle birlikte üzerine çok daha fazla kafa yorduğumuz ve mesai harcadığımız iklim krizi konusunda yaptığımız araştırmalar ve bu araştırmalardan edindiğim bilgiler doğrultusunda bisikletin aslında sadece kişi bedeni üzerinde pozitif bir etki yaratmakla kalmayıp dünyamız ve geleceğimiz için de bir kurtuluş yolu olarak karşımıza çıktığını fark ettik. Bu farkındalık ve istek bir araya gelince bu kampanyayı başlatıp bir şeyleri değiştirmek ve geliştirmek için harekete geçtim.

Şehir içinde bisikletle yaptığınız yolculuklarda karşılaştığınız sorunlar neler, yollar bisikletli sürücüler için güvenli mi, karşılaştığınız sorunlar sizce nasıl çözülebilir?

Şehir içindeki sosyal sürüşlerimde de şehirler arası turlarımda da bisiklet kullanımının ne kadar zor olduğunu bilen ve bu zorluğu her gün yaşayan biriyim fakat ben bu problemi birçok bisiklet kullanıcısı ve bisiklet üzerine çalışmalar yapanların düşündüğü gibi ‘sadece yeni bisiklet yollarının yapılması gibi teknik müdahalelerle’ çözüme kavuşturabileceğimizi düşünmüyorum. Bisikletli ulaşımı kolaylaştırmak ve süreci daha hızlı hale getirmek için soruna bütünsel yaklaşmamız gerekiyor ve dünyadaki öncü sistemleri incelememiz gerekiyor. Bu bağlamda bazı önerilerim olacak;

  • Bisiklet kullanımın artırılması amacıyla şehirlerin alt yapı hizmetlerinin iyileştirilmesi, yerel yönetimlerin uyguladığı bütün ulaşım, çevre ve fen işleri faaliyetlerinde bisikletçilerin olumlu gözetilmesi gerekiyor.
  • Bisiklet hizmetinin yaygınlaştırılarak bisikletin toplu taşımaya entegre edilmesi, şehir içi bisiklet kullanımının yanı sıra bölgeler arasında bisiklet yolları oluşturulmasından ve yol uzunluğunun arttırılmasından geçiyor.
  • Taleplerim arasında yer alan bir diğer nokta ise bisiklet kullanımı ve güvenliği üzerine eğitim faaliyetlerinin arttırılması. Özellikle yerel yönetimler bölgelerinde bulunan eğitim kurumları ile koordine olarak okullarda bisiklet kültürünü anlatabilir. Okullarda bisiklet ve iklim krizi ilişkisi üzerine eğitim verilebilir.

Kampanyanızda bisikleti iklim krizi ile ilişkilendirdiğiniz görülüyor, sizce bisiklet kullanımının yaygınlaşması iklim krizinin olumsuz seyrinin değişmesi adına bir fark yaratabilir mi?

Evet yaratabilir, bunu birçok bilimsel çalışma ve uluslararası raporu incelediğimizde de görebiliriz. Ulaşımda karbon emisyonlarının en aza indirilmesi, iklim krizi ile mücadelede hayati bir konu. İklim krizinin ciddiyetini kavramak için ülkemizin ulaşım kaynaklı emisyonlara bakalım:

Türkiye’de ulaşım kaynaklı sera gazı emisyonları, ülkenin toplam emisyonlarının yüzde 16,1’i kadar. Bunun yüzde 93’ü karayolu taşımacılığından kaynaklanıyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu‘nda, bisiklet kullanımının iklim krizi ile mücadelede doğrudan etkisi olabileceğine yer veriyor. Rapordaki veriler doğrultusunda, belki de gezegenimizin kurtuluşunun bisikletli ulaşıma yapacağımız yatırımlardan geçebileceğini anlıyoruz, rapor da buna işaret ediyor. IPCC 6. Değerlendirme raporuna göre;

“Düşük karbonlu, yüksek düzeyde erişilebilir kentsel planlama, yalnızca önemli bir azaltma seçeneği olmakla kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklıdır. Alışveriş, iş, eğlence gibi birden fazla destinasyona yürünebilecek ve bisikletle ulaşılabilecek bir kentsel planlamanın azaltım potansiyeli, 2050’ye kadar yaklaşık yüzde 25’tir.”

Kampanyanızın başarıya ulaşması durumunda bir sonraki hedefiniz ne olacak?

Kampanyamın sonucunun ‘karar vericiler‘ tarafından değerlendirilip olumlu bir dönüş alması, içinde bulunduğumuz sürecin iyileşebilmesi ve iklim eylemi hedeflerimize ulaşabilmesi adına sadece ufak bir başlangıç olacak.

Amacım başta İzmir yerelinde, sonrasında ülkenin her noktasında bisiklet kültürünü tanıtmak ve bisikletin iklim krizine karşı ne kadar değerli bir dost olduğunu her yaştan insana son enerjime kadar anlatmak.

Kampanyamı bunun gerçekleşmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Öncelikli hedefim hem farkındalık yaratmak hem de bir bisiklet kültürünü tanıtarak yaygınlaştırmak.

Tarih: 30.10.2022 Okunma: 215