Pakistan’da ‘küçük kıyamet’: Ülkenin üçte biri sular altında kaldı
YEŞİL GAZETE
Pakistanlı yetkililer şimdiye dek görülmemiş şiddette ve
uzunlukta yağan muson yağmurları nedeniyle binden fazla insanın
öldüğünü, 33 milyon insanın yerinden edildiğini söyledi: İklim
felaketinin ön saflarındayız. Bizden sonra başkalarının da başına
gelecek. Uluslararası yardıma ihtiyacımız var.
Pakistan son dönemin en büyük sel felaketlerinden
birini yaşıyor. Daha önce benzeri görülmemiş ve haftalardır süren muson
yağmurlarının etkisiyle ülkenin üçte biri su altında kaldı, can kaybı
1.300’e yaklaştı,
Ülkeden gelen fotoğraflar ve görüntüler, yükselen sulara kapılan çok
katlı otelleri, parçalanan yolları ve köprülere çarpan dalgaları
yansıtıyor. Milyonlarca insan ise yerinden edilmiş durumda.
Pakistan Başbakanı Shehbaz Sharif başta olmak üzere
yetkililer, ülkesini kasıp kavuran ve “kıyamet” olarak adlandırdıkları
selin videolarını göstererek, dünyanın en savunmasız bölgelerinden
birine aşırı hava koşullarına bağlı felaketleri getirmekten sorumlu
tuttukları gelişmiş ülkelerden yardım istedi.
Şerif, “Herhangi bir çelişki korkusu olmadan söyleyebilirim ki bu, muhtemelen Pakistan tarihindeki en kötü durum” dedi.
Yaklaşık 220 milyon nüfuslu Güney Asya ülkesi, art
arda sekiz hafta süren şiddetli yağışların ardından yaşadığı eşi
görülmemiş krizle baş etmekte güçlük çekiyor. Pakistanlı yetkililer,
selin 1.300 kişinin hayatına mal olduğunu, 33 milyondan fazla insanı
etkilediğini, 1 milyon evi ve yaklaşık 2.200 millik yolu yok ettiğini
açıkladı. 500 bini aşkın kişi kamplara toplandı ve birçoğunun gidecek
hiçbir yeri bulunmuyor.
‘Gelişmiş dünyanın bizi görmesi gerek’
Ölüm sayısının ve ekonomik yükün artması, ekonomik olarak kırılgan ve
siyasi olarak bölünmüş bir ülkeye stres katması bekleniyor.
Planlama ve Kalkınma Bakanı Ahsan İkbal,İslamabad’da
gazetecilere verdiği demeçte, “Bu durumu özellikle gelişmiş dünyanın
görmesi gerek. Bugün Batı’daki insanların zevk aldığı yaşam kalitesinin
bedelini gelişmekte olan dünyada birileri ödüyor” diye konuştu.
Güney Sindh eyaletinin Khairpur bölgesinde, en çok etkilenen köylerden birinde yaşayan 35 yaşındaki çiftçi Zahid Ali Jalalani,
son iki aydır aralıksız yağmur yağdığını, köydeki su seviyesinin
önceleri yavaş yavaş yükseldiğini ve ardından bir gecede sel geldiğini Washington Post‘a anlattı:
“Geçen hafta bir gece, karım ve iki çocuğumla birlikte, tek odalı
evimizde dinlenirken, yakındaki bir kanal patladı ve evlerimize çarptı.
Köyün bazı kısımları anında 10 metre su altında kaldı. Duvarlar
sallandığı için deprem olduğunu zannettik. Bunun ‘yargı günü’ olduğunu,
hayatta kaldığımız son saat olduğunu düşündük”.
Köyde boyunlarına kadar su altında kalan vatandaşları kurtarmak için
koştuklarını ama pek bir şey yapamadıklarını anlatan Jalalani,
“Evlerinin duvarları çöktüğünde yaklaşık 250 köylü yaralandı. Bir adam
evinde boğuldu. Başka kimlere ne oldu, hiç bilmiyoruz” diye konuştu.
İklim değişikliği sorunu büyütüyor
Aile şu anda geçici ve derme çatma bir kampta yaşıyor ve o ve diğer
kurtulanlar, aynı şeyi bir daha yaşama olasılıkları olduğu için geri
dönmek istemeseler de nereye gideceklerini bilmiyorlar.
Meteoroloji
ve iklim uzmanları ise dünya çapında artan aşırı hava olaylarının
gezegenin yükselen sıcaklıklarından kaynaklandığına dikkat çekiyor. Daha
yüksek sıcaklıklar, atmosferde daha fazla su birikmesi anlamına
geliyor. Yükselen her bir
derece için havada yaklaşık yüzde 4 daha fazla su tutulabiliyor ve bu
durum da ya aşırı yağışlara ya da muson gibi sert yağmurların
güçlenmesine neden oluyor.
Son haftalarda ise Pakistan’ın bazı bölgelerinde 30 yıllık ortalamanın yaklaşık dört katı daha fazla yağış görüldü. Sindh’de, Karaçi
şehri son iki ayda yaklaşık 122 cm. yağış gördü. Çöl iklimine sahip
olan finans merkezi, genellikle yılda 25 cm’den az yağış alıyor.
Suyu boşaltacak yer yok, bütün ülke okyanus gibi
Pakistan iklim bakanı Sherry Rehman, hükümetin son
haftalarda Karaçi’ye su pompaları dağıttığını, ancak bunun da pek bir
işe yaramadığını belirtti: “Suyu nereye boşaltıyorsunuz? Burası,
acımasız gökyüzünün altında bir okyanus gibi.”
Sel, Pakistan için özellikle zor bir zamanda yaşandı. Ülkede
felaketten önce bile yükselen küresel emtia fiyatları ve ABD
dolarındaki artış nedeniyle yerel paralarının değerinde keskin bir düşüş
yaşanmış, elektrik ve gıda fiyatları artmıştı. Pakistan’ın talebini
pazartesi günü onaylayan Uluslararası Para Fonu (IMF)
kurtarma paketi kapsamında 1.1 milyar doları serbest bıraktı. Ancak sel
felaketinin zaten sallantıda olan ekonomiye 10 milyar dolarlık bir zarar
daha vermesi bekleniyor.
Sel felaketine yeterince müdahale etmedikleri için eleştirilen
Pakistanlı yetkililer ise hiç bir planlamanın felaketi
hafifleştirmeyeceği görüşünde. İklim bakanı Rehman, ülkenin sonunda
dünyanın başka yerlerini vuracak olan aşırı hava koşullarının bir ön
izlemesini yaşadığını söyledi: “Gerçekten ortaya çıkan iklim
felaketinin ön saflarındayız. Bizden sonra başkalarının başına da
gelecek. Hepimizin farkına varmamızın zamanı geldi.”
İklim Adaleti Hareketi’nden çağrı
Pakistan’daki iklim felaketine dair İklim Adaleti Hareketi oluşumu da 9 Eylül’de kitlesel bir eyleme hazırlanıyor. İklim Adaleti Hareketi’nin, eylem çağrısında şu ifadelere yer verildi:
“Pakistan’ın üçte biri sular altında kaldı, binlerce kişi öldü, evler
yıkıldı ve topraklar yok oldu. Pakistan iklim krizinden en az sorumlu
olan ülkelerden biri, ancak en çok acıyı o çekiyor.
Fosil yakıt endüstrisi ve onu destekleyen kapitalist sistem, krizin
doğrudan sorumlusu. Bu sistemi yıkmalı, uluslararası dayanışmayla
sorumlularını şimdi durdurmalıyız!
Yüzyıllardır sömürgeleştirilen ve sömüren ülkelerin ve iklim
yıkımından çıkar sağlayan şirketlerin, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF)
Pakistan’ın borçlarını silmesiyle başlayarak tazminat ödeme ve
sorumluluk alma zamanı geldi.
Her yerde insanları fosil yakıt altyapısına veya finans kuruluşlarına
karşı doğrudan eylemlerde bulunmaya veya 9 Eylül’de sokaklarda kitlesel
bir gösteri düzenlemeye çağırıyoruz.
Bugün sahada neler olduğunu dinleyeceğiz. Eylem günü için siyasi
çerçeveyi ve talepleri anlayacağız, halihazırda neler planlandığını
öğreneceğiz ve tüm soruları ele alacağız.
Fridays For Future Belucistan‘dan Yusuf Baluch, Ammar Ali Jan ve Dr Alia Haider ile Pakistan’dan diğer aktivistler ile birlikte olacağız.”