Ferhan Yılmaz’ın görüntüleri işkenceyi doğruladı: Yılmaz’ın ölümü meclise taşındı

YEŞİL GAZETE


Silivri Cezaevi’nde kalp krizi ile öldü denilen Ferhan Yılmaz’ın yoğun bakım görüntüleri işkence iddialarını doğruladı. Yılmaz’ın ölüm belgesinde ise ölüm nedeni olarak ‘bulaşıcı hastalık‘ yazıldı. Ahmet Şık ve Sezgin Tanrıkulu, Yılmaz’ın ölümünün ardından ortaya çıkan çelişkileri Meclis gündemine taşıdı.

Evrensel’den Meltem Akyol’un aktardığına göre; İşkence iddiaları ile gündeme gelen Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde hayatını kaybeden Ferhan Yılmaz’ın yoğun bakım görüntüleri işkenceyi gözler önüne serdi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından Ferhan Yılmaz’ın kalp durması sonucu öldüğü açıklanmıştı. Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi, işkence iddialarıyla gündemde.

60 gardiyanın işkence iddiası

İddiaya göre 6 Nisan’da başlayan şiddet ve işkencede 60 gardiyan girdikleri koğuşlarda mahpuslara işkence yaptı ve onları tehdit edip kendilerini öldürmelerini istedi.

Bu baskılar sonucu bazı mahkumların topluca intihar ettiği öne sürüldü. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü önce “Tamamen gerçek dışıdır. Söz konusu iddialar iyi niyetten uzak, kamuoyunda algı oluşturmaya yöneliktir” diyerek iddiaları yalanladı. Ardından söz konusu cezaevinde bulunan Ferhan Yılmaz’ın hayatını kaybettiği ortaya çıktı. 

Kalp krizi açıklaması

10 Nisan Pazar günü hastaneye kaldırılan Yılmaz’ın yakınları, ölüm nedeninin kendilerine “kalp krizi” olarak açıklandığını ancak Yılmaz’ın vücudunda işkence izleri bulunduğunu söyledi. 

Ferhan Yılmaz’ın ağabeyi Hikmet Yılmaz, “Bize kalp krizi dediler. Cenazesini yıkarken gördük, sanki boynuna çamaşır ipiyle asılmış gibi iz var, her iki gözü patlamış, gözlerinden kan geliyor, burnu sanki tamamen kırılmış pamuklarla doldurulmuş, göğüs kısmında büyük bir şişkinlik ve morluk var sanki ağaç saplanmış gibi. Üst dudağı neredeyse bir avuç kadar şişmişti. Sağ ayak kısmı dikişliydi” dedi.

Evrensel’in haberi üzerine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamaya göre hayatını kaybeden Ferhan Yılmaz, koğuşunda rahatsızlandı, önce Silivri Ceza infaz Kurumu Devlet Hastanesi’ne, oradan da Silivri Devlet Hastanesine sevk edildi. Müdürlüğün açıklamasında Ferhan Yılmaz’ın 10 Nisan Salı günü saat 18.30’da Silivri Devlet Hastanesi, Genel Yoğun Bakım Servisi’nde tedavisi devam ederken Kardiyak Arest (Kalp Durması) sebebiyle vefat ettiği yazıyordu.

‘Bu kalp krizi geçirmiş birisinin görüntüsü mü?’

Ancak Ferhan Yılmaz’ın yoğun bakım görüntüleri ailenin ‘işkence’ iddialarını doğrular nitelikte. Ferhan Yılmaz’ın ağabeyi Hikmet Yılmaz, “Tam size dün anlattığım gibi. Görüyorsunuz siz de… Dudaklarını, burnunu. Bu kalp krizi geçirmiş birisinin görüntüsü mü? Bu görüntüye bakıp bu çocuk kalp krizi geçirdi diyebilir misiniz?” diye sordu.

Sorumlularla ilgili yetkilileri de göreve çağıran Yılmaz, “Ne gıda zehirlenmesidir ne de kalp krizidir. Açık ve net kendini gösteriyor ki 90’lı yıllarda Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan Silivri’de kardeşime yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu fotoğrafa bakıp Silivri Cezaevi Müdürü’ne herhangi bir işlem yapmayacak mı? Bu sorumluların görevden alınmasını ve yargılanmasını istiyoruz. Her kim ki buna sessiz kalırsa yargı, yetkililer, onlar da bunun ortağı olur” ifadelerini kullandı.

Ölüm belgesi

Öte yandan halktv.com.tr’den Hazar Dost ise cezaevinde hayatını kaybeden Yılmaz’ın ölüm belgesine ulaştı. Belgede, Yılmaz’ın ölüm nedeni, “bulaşıcı hastalık” olarak belirtilirken herhangi bir kalp krizi ya da kalp durması vurgusu yapılmadığı görülüyor.

Yoğun bakım görüntülerinin ardından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Ferhan Yılmaz’la ilgili bir açıklama yaptı. Başsavcılık görüntülere rağmen gündeme gelen bütün haberlerin “gerçeğe aykırı ve dezenformasyon amaçlı haberler” olduğunu savundu. Başsavcılığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 

“Ferhan Yılmaz’ın barındığı Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 9 Nisan 2022 tarihinde rahatsızlandığı ve Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk edildikten sonra 10 Nisan 2022 tarihinde yoğun bakımda tedavi edilmekteyken yaşamını yitirdiği olaya ilişkin başsavcılığımızca başlatılan soruşturma neticesinde müteveffanın teşhisi yakını Mehmet Emin Yılmaz’a yaptırıldıktan sonra cumhuriyet savcısı ve doktor bilirkişisi ile yapılan ölü muayenesinde müteveffanın bedeni üzerinde tıbbi müdahale sırasında oluşabilecek semptomlar dışında darp cebir, kesici delici alet, ateşli ateşsiz silah yarası, boğma, boğulma izine ait bulguya rastlanmamış olup, müteveffa kesin ölüm sebebinin tespiti amacıyla otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiştir. Olay üzerinde tüm şüphelerin aydınlatılabilmesi için kurumdan kamera kayıtları, tanık beyanları dosyaya delil olarak alınmış olup, gönderilecek olan otopsi raporu ve toplanacak tüm sair deliller ile birlikte soruşturma titizlikle yürütülecek ve neticelendirilecektir” denildi.

‘Çürüttünüz, gerçekten çürüttünüz’

Mezopotamya Haber Ajansı’nın haberinde  Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 60 gardiyanın baskı ve işkencesinin ardından yaşamını yitiren 2 tutukludan biri olan Ferhan Yılmaz’ın hastane görüntülerinin ortaya çıktığı, Yılmaz’ın hastane odasında yatırılırken 6 saniye çekilen görüntülerde Yılmaz’ın yüzünde darp izlerinin görüldüğü, burun ve üst dudağında darp izlerinin bulunduğu aktarılmıştı.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Silivri Cezaevi’nde yaşamını yitiren Ferhat Yılmaz’ın yoğun bakımda çekilmiş fotoğraflarını TBMM Genel Kurulu kürsüsünden gösterdi. Tanrıkulu, “Çürüttünüz, gerçekten çürüttünüz Türkiye’yi de. Bu resimden dolayı herkesin utanması lazım” dedi.

Yılmaz’ın yoğun bakımda çekilmiş fotoğraflarını mecliste gösteren Tanrıkulu, şunları söyledi:

  • Biraz önce telefonuma bu fotoğraf düştü değerli arkadaşlar.  Batmanlı Ferhat Yılmaz… Otopsi raporunda -daha çıkmadı da- ‘Kalp krizinden öldü’ diye yazılmış. Bakın. Bu, cezaevinde olmuş. Yani biraz vicdan varsa bunun nasıl bu hale geldiğinin sorulması lazım. Sorulacağı yer de burası, Meclis…
  • Bunun gibi binlerce vaka var. Biraz önce abisiyle görüştüm; gerçekten ağladım telefonda. Utandım insanlığımdan. Türkiye’yi ne hale getirdiniz? 12 Eylül darbecileri, kendilerine ‘darbeci’ denmesinden rahatsız değildi ama ‘işkenceci’ denmesinden rahatsızdı; o nedenle Diyarbakır Cezaevi’ni, Mamak Cezaevi’ni görüşmeye açtılar, gazetecilere açtılar. Siz ‘işkenceci’ denilmesinden rahatsız olmuyorsunuz gerçekten. Sadece geçen ay, şubat ayında benim telefonuma gelen, sosyal medya hesaplarıma gelen cezaevlerinde 138 vaka var. İnsan Hakları Komisyonu’nun alt komisyonu cezaevlerini ziyaret ediyor. O bulguları lütfen bir okuyun. Sistematik olarak bütün cezaevlerinde kötü muamele ve işkence var, sistematik olarak her tarafta var. Onları bir okuyun.
  • Cezaevlerindekilere düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Bu parlamentonun yazdığı raporlar dikkate alınmıyor, hiçbir yerde dikkate alınmıyor. Milletvekillerimiz gidiyorlar, özveriyle çalışma yapıyorlar ama o çalışmalar sonunda yazdıkları bulgular. Cezaevleri Genel Müdürlüğü tarafından -bir parti politikası olduğu için, AK Parti’nin politikası olduğu için- yerine getirilmiyor bütün bunlar. Yoksa Türkiye’nin en berbat cezaevi olan Silivri Cezaevinde bu olur mu ya? Otopsi raporu beş ay sonra çıkacakmış.
  • Bir iddiayı daha burada söylüyorum: ‘Daha önce nasıl çıkar?’ diye konuşmaya çalışmışlar, rüşvet istenmiş. Daha dün, daha dün Adli Tıp Kurumu’ndan ‘Eğer şu kadar para verirseniz, daha şu kadar para verirseniz bu raporu beş ayda değil de iki ayda çıkaracağız’ diye aileye haber göndermişler. Çürüttünüz, gerçekten çürüttünüz Türkiye’yi de. Bu resimden dolayı herkesin utanması lazım.

Ahmet Şık’tan Bozdağ’a Yılmaz hakkında soru önergesi

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, Ferhan Yılmaz’ın Silivri Cezaevi’ndeki şüpheli ölümünü Meclis gündemine taşıdı. Soru önergesi hazırlayan Şık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, “Bakanlığınız yerinde inceleme yapmış mıdır?” diye sordu.

Yılmaz’ın cezaevindeki vefatına dair, “Basına yansıyan görüntülerde ise Yılmaz’ın yoğun bakımdaki görüntülerinde burun, üst dudak ve yüzündeki darp izleri çok açık bir şekilde görülüyor, bu durum işkence iddialarını beraberinde getiriyor” diyen Şık, Yılmaz’ın ölümünün ardından ortaya çıkan çelişkileri Meclis gündemine taşıdı.

TİP’li Şık, cezaevinde intihara sürüklendiği öne sürülen mahkumlardan Halil Kasal’ın yaptığı görüşmede, “Hiçbir şey yokken arkadaşıma tokat atıyorlar, hakaret içeren bir sürü şey söylüyorlar. Bahçeye götürüp hakaret ettiler, vurdular. Sakallarımı elleriyle yoldular. Botlarla kafamıza basıyorlar. Davacı olmak için tutanak tutuyorlar” dediğinin basına yansıdığını hatırlattı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun hazırladığı raporda ise, gardiyanlar tarafından işkence edilerek süngerli odaya götürülen 6 tutuklunun yaşadıkları baskılar nedeniyle intihar girişiminde bulundukları, cezaevi görevlilerinin ise daha önceden yaşanan intihar girişimlerine rağmen mahpusların ulaşabileceği yerlere jilet ve ip bırakarak intihara teşvik ettikleri kaydedildiğini; işkence ve baskı nedeniyle bir tutuklunun avluda ayakkabı ipleriyle kendini asmaya çalıştığı bunu gören gardiyanların ise müdahale etmediğinin raporda yer aldığını belirten Şık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

Şık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
Şık, Bozdağ’a yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

  • “Yılmaz’ın ölümüne ilişkin açılan soruşturma kapsamında Bakanlığınız yerinde inceleme yapmış mıdır?
  • Bakanlığınıza göre Yılmaz’a ilişkin video kaydında görülen darp izlerinin açıklaması nedir?
  • Bakanlığınıza göre Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü “Ferhan Yılmaz kalp durması sonucu ölmüştür” açıklamasına rağmen Yılmaz’ın ölüm belgesinde “bulaşıcı hastalık” yazmasının izahı nedir?
  • Merhum Yılmaz’ın abisi Hikmet Yılmaz, “Biz yıkarken gördük, sanki boynuna çamaşır ipiyle asılmış gibi iz var, her iki gözü patlamış, gözlerinden kan geliyor, burnu sanki tamamen kırılmış pamuklarla doldurulmuş, göğüs kısmında büyük bir şişkinlik ve morluk var sanki ağaç saplanmış gibi. Üst dudağı neredeyse bir avuç kadar şişmişti. Sağ ayak kısmı dikişliydi” sözleri ve “Doktor bana, ‘Kardeşine ne olduysa içeride oldu. Hastaneye getirilirken ölmüştü” ifadesi Yılmaz’ın ölümünün Bakanlığınıza göre kalp krizi mi yoksa bulaşıcı hastalıktan mı kaynaklandığını göstermektedir?
  • Silivri cezaevi yetkilileri ve çalışanları hakkında bugüne dek işkence ve kötü muamele sebebiyle açtığınız herhangi bir soruşturma var mıdır?
  • Cezaevinde bulunan Kasal’ın ailesini arayarak anlattığı işkence iddialarının araştırılmasına yönelik bakanlığınız tarafından bugüne dek ne yapılmıştır? Kasal ve ailesinin tanık olarak ifadesine başvurulmuş mudur?
  • Silivri Cezaevinde gardiyanların mahkumlara işkence, kötü muamele ve baskı yaparak intihara sürükleyecek şekilde muamele ettikleri ve intihar için kullanılabilecek ip, jilet vb. malzemeleri de mahkumların ulaşabilecekleri yerlere bıraktıkları iddiaları doğru mudur? Bugüne dek Silivri cezaevinde kaç intihar girişimi vakası yaşanmıştır? Yaşandığı iddia edilen intihar girişimlerine ilişkin herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
  • Yılmaz ailesine otopsi raporunun 5 ay sonra çıkacağı bilgisi verildikten sonra eğer para verilirse raporun daha kısa sürede çıkartılabileceği iddiası doğru mudur? Adli Tıp Kurumu’ndaki rüşvet iddialarına yönelik bir soruşturma başlatılmış mıdır?
  • Son 5 yılda Türkiye genelindeki cezaevlerinde çeşitli hastalıklar nedeniyle ölen hükümlü ve tutuklu sayısı nedir?
  • Son 5 yılda Türkiye genelindeki cezaevlerinde intihar eden tutuklu ve hükümlü sayısı nedir?
  • Son 5 yılda Türkiye genelindeki cezaevlerinde işkence eve kötü muamele iddiasıyla Bakanlığınıza ve resmi makamlara ulaşan şikâyet sayısı nedir? Bu bağlamda açılan soruşturma sayısı nedir? Açılan soruşturmalar sonucunda verilen idari ve cezai kararlar nelerdir?”
Tarih: 20.04.2022 Okunma: 303