RSF: Türkiye, gazetecileri korumak için acil önlemler almalı

YEŞİL GAZETE


Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye‘de politikacılar ve suç grupları tarafından medya çalışanlarına uygulanan şiddetin endişe verici şekilde artmaya başladığığını söyleyerek yetkilileri, gazetecilerin güvenliğini garanti altına alacak acil önlemler almaya çağırdı.

Yerel Kocaeli Ses Gazetesi yazı işleri müdürü Güngör Arslan‘ın, son bir yılda öldürülen ikinci gazeteci olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “2019 yerel seçimlerinden bu yana Türkiye’de açık sözlü gazetecilere yönelik sözlü saldırılar ve siyasi düşmanlık istikrarlı bir şekilde artmıştır. Bu durum, mevcut cezasızlık ortamını daha da kötüleştirmekte ve yolsuzlukla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişileri yolsuzluğu haber yapan yerel gazetecilere saldırmaya teşvik etmektedir” denildi.

Açıklamada, yerel gazetecilerin araştırdıkları insanlarla aynı çevrede yaşamalarından dolayı daha kolay hedef olduğu belirtilirken, RSF’nin Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, “Güngör Arslan sürekli tehdit mesajları aldığı halde yetkililerce harekete geçilmemiş ve Arslan‘ı koruma görevi yerine getirilmemiştir” dedi.

Arslan, 19 Şubat’ta İzmit’teki ofisinde silahla vurularak öldürülmüştü.
Polis öldürmek için kiralandığı şüphesiyle R.Ö’yü ve cinayeti gerçekleştirmesi için Ö.’ye para teklif ettiği iddia edilen avukat Ersin Kurt da dahil olmak üzere dokuz şüpheliyi daha tutuklamıştı.

Arslan, son dönemde yayınladığı bir dizi makale ile Kurt‘u Kocaeli belediyesi ihalelerini alarak avukatlık meslek yasasını ihlal etmekle suçlamış ve sosyal medya paylaşımlarında defalarca kendisini tehdit altında hissettiğini belirtmişti. Kurt, MHP‘ye yakınlığıyla biliniyor.

Bursa Radyosu Rahmet FM‘de program sunan 46 yaşındaki Hazım Özsu‘nun Mart 2021’de öldürüldüğünü hatırlatan RSF, bu tarihe kadar 2009 yılından ber gazetecilerin öldürülmediğini vurguladı. Özsu, ‘kutsal değerler’ hakkındaki yorumlarını takdir etmeyen bir dinleyicisi tarafından vurularak öldürülmüştü.

Özsu’dan önce Aralık 2009’da  Marmara TV‘nin haber müdürü Cihan Hayırsevener‘in vurularak öldürüldüğünü hatırlatan RSF, cinayetin failleri ve azmettiricilerinin uzun hapis cezalarına çarptırıldığının altını çizdi.

RSF, açıklamanın sonunda “Türkiye’de, 1990 ile 1996 yılları arasında Güneydoğu‘da Türk ordusu ile PKK üyeleri arasındaki çatışmaların zirvesinde rapor edilen 20 kadar vaka da dahil olmak üzere, 1990’lardan bu yana öldürülen ya da kaybolan 40 gazeteci vakasının çoğu cezasız kaldı” ifadelerine yer verdi.

Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) ortaklığındaki basın örgütleri Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Article 19, Avrupa Medya ve Basın Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) ve OBC Transeuropa (OBCT) imzasıyla geçen ay yayımlanan bildiride de, öldürülen gazetecilerin cinayetlerinde etkin soruşturma yürütülmesini talep edilmiş, Arslan cinayetinde yetkililere saldırının nedenlerine ışık tutma ve sorumluların mahkemede hesap vermesini sağlama çağrısını yapılmıştı.

Açıklamada, Türkiye’de gazeteci cinayetlerinin yaygın bir şekilde cezasız kaldığına dair endişeler belirtilerek, ülkedeki gazeteci ölümleri şöyle hatırlatılmıştı:

“1993’te Ankara‘da evinin önünde suikaste kurban giden Uğur Mumcu, 1996’da İstanbul‘da gözaltında işkence edilerek öldürülen Metin Göktepe, 2007’de İstanbul’da suikaste uğrayan Hrant Dink, 2015 yılında Gaziantep‘te vurularak öldürülen Naji Jerf, 2016 yılında Cizre‘de ölü bulunan Rohat Aktaş ve 2018’de Suudi konsolosluğunda öldürülen Jamal Khashoggi için adalet hala sağlanmadı.”

Tarih: 17.03.2022 Okunma: 396