Yeni araştırma: Pestisitlere maruz kalan arıların iyileşmesi nesiller sürebilir

YEŞİL GAZETE


facebook sharing button
whatsapp sharing button
twitter sharing button
linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button

Her ne kadar pestisit kullanımının biyolojik çeşitlilik üzerindeki uzun dönem etkilerine dair araştırmalar bulunsa da zehirlerin böcekler üzerindeki etkisi hakkında çok az bilgi bulunuyordu.

Yeni araştırma bir arının yaşamının ilk yılında böcek öldürücüye bir kez bile maruz kalmasının yavru üretimini etkilediğini ve pestisitlerin etkisi kümülatif olduğu için bunun arı popülasyonunda genel bir azalmaya yol açtığını gösteriyor.

İki yıllık bir deney yapıldı

California Üniversitesi‘nden doktora adayı ve bu çalışmanın baş yazarı Clara Stuligross “Özellikle tarım alanlarında pestisitler genellikle yılda birkaç kez ve arka arkaya birkaç yıl kullanılır. Bu da bize bunun arı popülasyonları için gerçekte ne anlama gelebileceğini gösteriyor” dedi.

The Guardian’ın aktardığına göre bilim insanları, nesiller arası bu etkiyi gözlemlemek için sahada iki yıllık bir deney gerçekleştirdi. Araştırmada yabani bir toplayıcı türü olan mavi meyve bahçe arılarının pestisitlere maruz kalmaya nasıl tepki verdiği incelendi.

Arılar için zehirli olduğu bilinen böcek öldürücü imidacloprid’i kullandılar ve maruziyet kombinasyonlarını denediler. Arıları birinci yıllarında, ilk iki yıllarında, ve sadece ikinci yıllarında maruz bıraktılar.

Her yıl büyük miktarlarda ihraç ediliyor

Bu tür pestisitlerin kullanımı Avrupa Birliği’nde yasaklanmış durumda ancak üretimi yasak değil ve her yıl büyük miktarlarda ihraç ediliyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi‘ndeki Ulusal Pestisit Bilgi Merkezi‘ne göre, ABD‘de satılık imidakloprid içeren 400’den fazla ürün var.

Yavru oranlarında yüzde 71’e varan düşüş

Stuligross, kullanılan pestisit hakkında “Bitkilerin tüm dokularında bulunan sistemik bir pestisittir ve arıların sinir sistemini etkiler. Dolayısıyla arı davranışı ve fizyolojisi üzerinde çok farklı türde etkileri olabilir” dedi.

Larva olduklarında imidaclopride maruz kalan arılar, kimyasalın yakınında hiç bulunmamış arılara kıyasla yüzde 20 daha az yavruya sahip oldu. Erişkin yıllarında sadece bir kez maruz kalanlar, maruz kalmayanlara kıyasla yüzde 30 daha az yavruya sahipti. Her iki yılda maruz kalan arılarda ise yavrularda yüzde 44’lük bir azalma gözüktü.

Stuligross, “Pestisite maruz kalma arı üremesini azaltır. Geçmiş yaşam evrelerinde veya önceki nesilde maruz kalma da yetişkinin gelecek yıldaki performansını etkiler” dedi.

Arının yuva yapma olasılığı ile dişi-erkek oranları da hesaba katıldığında, ardışık iki yılda toplam maruziyet nüfus artışını yüzde 71 oranında azalttı.

‘Etkiler birikerek devam ediyor’

Londra‘daki Queen Mary Üniversitesi‘nde ekoloji profesörü olan ancak çalışmada yer almayan Lars Chittka, “Etkiler birikerek devam eder. Arıların popülasyonunun önemli derecede azalması için birkaç yıl pestisitlere maruz kalmış olmalarının yeterli olacağını görmek için dahi olmaya gerek yok” ifadelerini kullandı.

Chittka “Bu yeni çalışma, 2022 sezonu için pestisit uygulaması yasaklansa bile, 2021 uygulamalarından olumsuz etkileri görmeye devam edeceğimizi gösteriyor. Bugün olgunlaşan ve gelecek yılın mahsullerini döllemeye hazırlanan larvalar zaten geri dönüşü olmayan bir şekilde etkileniyor” dedi.

Tarih: 24.11.2021 Okunma: 314