Tekirdağ’da çevreyi kirleten 37 tesisin faaliyetleri durduruldu

YEŞİL GAZETE


facebook sharing button
whatsapp sharing button
twitter sharing button
linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button

Haber: Serap Cömertoğlu İşcan

*

2021 yılında Tekirdağ’da faaliyet gösteren 222 tesise çevreyi kirletmeleri gerekçesiyle 24 milyon lira idari para cezası uygulandı. 37 tesisin ise faaliyetleri durduruldu.

Çevre kirliliğine ilişkin limit değerlere uymayan tesislerin arasında sanayi kuruluşlarının yanı sıra belediyeler de var.

24 milyon lira para cezası

Denetimler ve uygulanan cezalara ilişkin açıklamada bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Kaan Sinan Tohumcu, 2021 yılında firma ve kurumlara çevre kirliliğinden dolayı 24 milyon lira idari para cezası uygulandığını belirtti.

Yatırımcıların, geçmiş yıllarda idari para cezalarını umursamadığını söyleyen Tohumcu, son zamanlarda uluslar arası eko sertifikaların ve cezaların yargı sürecine taşınmasının yatırımcı üzerinde etkili olduğunu dile getirdi.

Tohumcu’nun aktardıklarına göre; su kirliliğinden dolayı 119 tesise 14 milyon lira, hava kirliliğine ilişkin 34 tesise 3 milyon lira, toprak kirliliği nedeniyle 6 tesise 579 bin lira, atık konusunda 40 tesise 585 lira, ÇED kararlarına uyulmamasına ilişkin ise 14 tesise 200 bin lira, diğer cezalarla birlikte toplam 222 tesise 24 milyon lira idari para cezası uygulandı.

37 tesisin faaliyetleri durduruldu

222 tesisin içerisinde fabrikaların, madencilik, tarım ve hayvancılık tesislerinin, belediyelerin yer aldığını aktaran Tohumcu, 37 tesisin ise faaliyetlerinin durdurulduğunu belirtti.

Su kirliliğine ilişkin Organize Sanayi Bölgelerine yapılan denetimlerde, yüzde 10’una limit değerlerini sağlamadığı gerekçesiyle cezai işlem uygulandığını vurgulayan Tohumcu, belediyelerden alınan toplam 41 numunenin yüzde 17’sinin ise limit değerlerini sağlamadığını belirtti.

Soruşturma başlatıldı

Toprak kirliliği konusunda da atığını toprağa gömüp, bertaraf etmeye çalışan tesislerle karşılaştıklarını paylaşan Tohumcu, “Toprak kirliliğine ilişkin 6 tesise 579 bin lira ceza uygulandı. Birçok firmaya hem idari hem de adli ceza verildi.Bazı firmalara çevre kirliliği nedeniyle soruşturma başlatıldı. Geçmiş yıllarda para cezalarını umursamayan yatırımcılar, adli cezalar ve uluslar arası eko sertifikalar nedeniyle yükümlülüklerini yerine getirmeye özen gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Sanayi tesisleri için para cezasının çok caydırıcı olmadığını, müşteri denetimleri ve uluslar arası sertifikaları kaybetmekle yüz yüze kalmanın firmalar üzerinde daha etkili olduğunu dile getiren Tohumcu, eskiden ‘parasını öderiz’ sıkıntı değil diyen sanayicilerin, uluslar arası sertifikalar konusunda farklı düşündüğünü belirtti.

Uluslar arası arenada hem itibar hem de ekonomik kayıp yaşamakla yüz yüze kalındığını vurgulayan Tohumcu; adli işlemler, mahkemelerde kirleticilik üzerine verilen hesapların caydırıcılık oranında yüksek olduğunu aktardı.
Cezaların, firmalar için milyon dolarlık kayıpları beraberinde getirdiğini paylaşan Tohumcu, kirlilik nedeniyle birçok kapatma işlemi uygulayıp, yargıya taşındığının altını çizdi.

‘Vatandaşlar da sürece dahil olabilir’

İki kez ceza uygulandıktan sonra tekrar edilme durumunda soruşturma açıldığını hatırlatan Tohumcu “Ayrıca durdurma işlemi de gerçekleştiriyorum. Durdurduktan sonra da adli makamlara bilgilendirmede bulunuyorum. Kamu adına şikayetçi oluyoruz. Çok fazla firmaya ceza kestim” ifadelerini kullandı.

Vatandaşların da sürece dahil olabileceği bilgisini paylaşan Tohumcu, “Bir vidanjör dereye boşaltım yapıyor. Onu yapan kişi aynı gün içerisinde yakalandı. Duyarlı bir vatandaşın şikayeti üzerine çalışmalar başlatıldı. Çevre cezalarında davayı kazanma olasılığımız çok yüksek.Yüzde 90’ını ölçüm ve analize dayalı.Ben bunu yapmasam cezası neyse öderim mantığı çağımızda kalmamaya başladı” dedi.

Ergene Nehri’nde deşarj kapasitenin üzerinde

Tohumcu, Trakya’nın can damarı niteliğinde olan Ergene Nehri’nin, aynı mantıkta ve yanlış sanayi planlamaları ile günümüzdeki haline geldiğini söyledi. Ergene’nin özümleme kapasitesinin üzerinde bir deşarjın olduğunu aktaran Tohumcu, Ergene Nehri ile ilgili geçmiş dönemlerde, günümüze yönelik makro planların yapılmadığını söyledi.

Her belediyenin kendi sanayi alanını oluşturması ve bu yönde imar planlarının hazırlanmasının çarpık sanayileşmeye neden olduğunu vurgulayan Tohumcu, en başta gerekli özenin gösterilmediğini dile getirdi.

‘Çözüme ulaşmak zaman alır’

Çarpık sanayileşme ile birlikte sürekli büyüyen ve durdurulamayan bir durum oluştuğunu aktaran Tohumcu son olarak şu görüşlerini ifade etti:

“Büyük ölçekli planlamaların yapılmamasının doğurduğu sonuçlar çok büyük. Her şey üst üste binmiş ve kimse geniş açıdan bakıp, sonucunu düşünmemiş.Gelinen noktada, Ergene’ye arıtılmış şekilde verilenler bile özümlenemiyor. Ergene’nin özümleme kapasitesinin üzerinde bir deşarj var. Örneğin, normal debisi bir metreküp. Onun üzerine arıtılmış dahi olsa 4 metreküp deşarj edildiğinde özümleyemediği için kirlilik oluşur. Ayrıca yıllarca verilen kirlilik bir anda temizlenmesi çok zor. Dibe çöken kirlilikte mevcut. Bunu arındırmak kolay değil. Kahve içilen bir fincanı gözünüzün önüne getirdiğinizde, dipte kalan telveye su ekledikçe kirlilik yukarı çıkar ve hemen arınmaz. Bunu da öyle düşünüp, yaklaşık 40 yıllık deşarj edilmiş kirlilik göz önüne alındığında, çözüme ulaşmak zaman alır.”

Tarih: 06.11.2021 Okunma: 190