Doğa nöbetindeki İkizdere halkı destek bekliyor: Asla pes etmeyeceğiz

YEŞİL GAZETE


facebook sharing button
whatsapp sharing button
twitter sharing button
linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button

Rize İkizdere’de İşkencedere Vadisi’nde taş ocağının yapılması için doğa katliamı devam ederken, bölge halkı ve yaşam savunucularının da protestoları devam ediyor.

Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan, İkizdere Dernekler Platformu (İDEF) Genel Sekreteri Kadir Tozkoparan, bölge halkının jandarmadan önce alana varmak için sahurdan sonra bölgeye gittiğinin altını çizerken, direnişlerinden asla vazgeçmeyeceklerini de kaydetti.

İkizdereliler, ağaçlarının kesilmemesi için ağaçlarda nöbet tutuyorlardı.

‘Özellikle kadınlar gözaltına alındı’

1 Mayıs günü, bölgede direnen vatandaşlara jandarma müdahale etti ve üçü kadın olmak üzere dört kişiyi gözaltına aldı. Yerlerde sürüklenerek gözaltına alınan kadınlardan ikisi fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

Kadınların direnişe en başından beri desteği sürüyor.

Kadir Tozkoparan, özellikle kadınlara ve bir gün önce bölgeye gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı‘yla konuşanlara yönelik gözaltı işlemi yapıldığını açıkladı.

Hayati Yazıcı ve Rize Valisi, 30 Nisan tarihinde açılacak taş ocağına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlemişti.

Tozkoparan, hafta sonu yaşananları şöyle anlattı:

Yöre halkı çalışma yapılacak alana indiler. Jandarmadan daha önce alanda konumlandılar ve ‘Ağaçların kesilmesini istemiyoruz’ diye hepsi ağaçlara çıktılar. Jandarma önüne çıkan herkesi içeriye aldı.

Ne hikmetse bir gün önce Hayati bey geldiğinde kim kendisiyle konuştuysa jandarma onları gözaltına aldı. Özellikle kadınları ve Hayati beyle konuşanları gözaltına aldı. Gözaltı yapıldığı sırada bir mukavemet, bir direniş yoktu.”

Gözaltına alınan köylüler 3-4 saat sonra, İkizdere İlçe Jandarma Karakolu‘ndaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

‘Ormanlarımızı korumak istiyoruz’

Gözaltındaki süre boyunca köylülerin tehdit edildiğini söyleyen Tozkoparan, kendilerinin sadece ormanlarını korumak istediklerini söyledi:

Gözaltına alınanlara, ‘Davacı olmayacaksınız, suç duyurusunda bulunmayacaksınız. Yoksa çocuklarınız devlette işe giremez’ denildi. Bu baskı hak etmediğimiz bir baskı. Biz anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Ormanlarımızı korumak istiyoruz.

Haksız bir şekilde, izinsiz çalışma yürütmek isteyen firma elemanlarına destek veren devletimiz, bize baskı kurmaya çalışıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.”

Suç duyurusunda bulunuldu

2 Mayıs tarihinde de CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal ile bazı bölge sakinleri İkizdere’deki çalışmaların acilen durdurulması için suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçelerinin hazırlamaya devam ettiğini kaydeden Tozkoparan, suç duyurusunda bulunmaya devam edeceklerini ve tüm hukuki haklarını arayacaklarını vurguladı.

İkinci taş ocağına da izin

Öte yandan tüm bunlar olurken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 11. Bölge Müdürlüğü’nün Cengiz İnşaat‘a yeni bir taş ocağı açılması için izin verdiği ortaya çıktı. İkinci ocak izninin Gürdere Köyü mevkiinde olduğu belirtilirken, iki taş ocağının birbirine bağlanacağı kaydedildi.

Çok erken saatlerde direnişe başlanıyor

Dün ve bugün de vadiye girilmek istenirken, bölge halkının yolunun jandarma tarafından kesildiğini aktaran Kadir Tozkoparan, jandarmadan önce alana girebilmek için sabah çok erken saatlerde ağaçların başına geçtiklerini ifade etti:

Dün de bugün de bölge halkı vadiye girdi. Bugün de yine yollar kesildi. Jandarma her yerde kadınlarımızı topluyor. Gözaltına almaya çalışıyorlar ama kadınlarımız her yerden geliyorlar. Öyle yerlerden insanlar geliyor ki yürümeye cesaret edemezsiniz.

Jandarma sabah 05-06.00 gibi geliyor alana girmeyelim diye. Biz de daha erken sahurdan sonra gidiyoruz ağaçların başına. Sahadaki arkadaşlarımız bütün gün akşama kadar oradalar. Ta ki çalışma bitene kadar. Jandarma tabi makineyi beklemeye devam ediyor.”

Kadınların yolları yine kesildi

Bugün, sabahın erken saatlerinde direniş alanına gitmek isteyen kadınların yolu orman içinde askerler tarafından kesildi. Sahurdan sonra direniş alanına gitmek isteyen İkizdereli kadınlara jandarma engel olmaya çalışırken, kadınlar ise ormanda beklemeye devam etti.

Derelerin Kardeşliği hesabından yapılan paylaşımda, bölgede olan Hediye Baş, askerlerin kendilerine geçiş izni vermediklerini, direnişlerinde tüm Türkiye’yi yanlarına davet ettiklerini dile getirdi.

Derelerden çamur akıyor

İş makinelerinin çalışmaları devam ederken, bölgedeki derelerden çamur aktığı da kaydedildi.

Sibel Baş isimli yurttaş, çalışmalardan önce ve sonra çektiği fotoğrafta yaşanan doğa tahribatını gözler önüne serdi:

İki fotoğrafıda ben çektim öncesi ve sonrası. İçme suyumuz ya, balıklarımız, arılarımız, ağaçlarımız ve suyumuz elimizden alınıyor.”

‘Doğanın siyaseti olmaz’

Direnişlerinin siyasal bir eylem olmadığına dikkat çeken Tozkoparan, anayasal haklarını sonuna kadar arayacaklarını ve asla pes etmeyeceklerini ifade etti:

Anayasal hakkımızı sonuna kadar arayacağız, pes etmeyeceğiz. Bizi bir takım terör örgütleriyle aynı potaya koymaya çalışıyorlar. Bizim siyasal amacımız yok. Ne derneğimizin var, ne oradaki köylülerimizin var. Doğanın siyaseti olmaz. Orada her partiden insanımız ve hemşehrimiz var.”

‘Tek bir memleketimiz var’

Öte yandan, İkizdereli Gülizar Gülinay bölgedeki direniş için bir şarkı yaptı.

Şarkısını çektiği bir videoyla paylaşan Gülinay, videonun sonunda şunları söyledi:

Diren İkizdere’m. Malına, ormanına, derene, balına, arına, peteğine sahip çık. Bizim başka ülkemiz yok. Tek bir memleketimiz var o da İkizdere. Yarın geç olabilir, birlik olalım. Zafer direnenindir.”

Tarih: 04.05.2021 Okunma: 773