Farklı Bir 10 Kasım Değerlendirmesi: TRUMP mı BİDEN mi yoksa BİZ mi? Hilmi ÇAKIR

GENEL HABERLER



Bunca ABD seçimi yaşadık, böyle çılgınca tarafgirce ağlayan, meleyen, canlı bağlantılarla, sanki Samsun-Erzurum-Diyarbakır’da  seçim sonuçlarını açıklar gibi eyalet eyalet Türk Milletine 51 Eyaletin isimlerinin ezberletildiği gerçeğini ilk kez yaşıyoruz. Bu acı gerçek ise; maalesef dünyaya kimin gözünden ve gözlüğünden baktırıldığımızın ispatıdır…

Bu panik ve ahlak yoksunu durum, beni 1918-1920’lerde yaşadığımız ABD mandacılığının kabul gördüğü ve ciddi ciddi tartışıldığı yıllara götürdü. Çare üretemeyen, cesareti ve becerisi olmayanlar, sarmaşık gibi sarılacak can simidi ararlar. Mandacı zihniyetin torunları bugün yetkili ve etkili makamlara geçmişlerdir. Köşe başı tutmuş veya tutturmuşlar bize de modern mandacılığı yaşatıyorlar. Biz de saf saf o ekranların karşısında onları izliyoruz. Çok yazık çok…

Trump denen o  adam, 4 yıldır dünyaya tıvitır üzerinden ayar veriyor, dalga geçiyor, aşağılıyor, tehdit ediyor, aba altından sopa gösteriyor ve bir şekilde işini yürütüyor ve götürüyordu. Tıvitirdan halledemediğini mektupla hallediyordu… Bizim yalaka kimliksiz mandacılar, bu adamın tekrar iş başına gelmesini ve kendilerini tekrar aşağılamasını istiyorlar, anlamak ve anlamlandırmak çok güç. Bu nasıl bir dünya düzenidir, anlayan varsa beri gelsin…

Seçimi kazanan Biden ise, babamın mezar taşının yazıldığı 78 yaşında... Dünyaya ve ABD’e ne verecek bu adam? Tecrübe var ama, enerji yok… Belki, başkan yardımcısı Bayanın sayesinde bir yönetim şekli oluşturacaktır…

Bu ülkenin aydınları, bana göre önce, o mu kazansın bu mu kazansını tartışacağına, ABD halkı ne karar verirse versin ona saygılı olmayı öğrenmelidir. Eğer, demokrasiye inançları varsa, birinci koşul bu olmalıdır. ABD, maalesef dünyayı hala tek kutuplu olarak, bir müddet daha yönetecektir... Çin ve Rusya’nın ittifakı ile, belki o gücü 5-10 yıl içinde paylaşmak zorunda kalabilir... Onun için, bu seçimlerin dünya için önemli olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur….

Türkiye neyi tartışmalı? ABD ile olan sorunlarımızı, Trump tekrar kazanırsa nasıl çözümler üretebiliriz? Geçmiş 4 yılda ne oldu, neden oldu? Ne tür önlemler alabiliriz?.. Biden’ın Kazanması durumunda, nasıl bir pozisyon almalıyız ve şimdiden ne tür tedbir alabiliriz?.. Bizim duymak istediğimiz, satranç tahtasında, yaklaşan tehlikelere karşı nasıl bir karşı atak geliştirebiliriz, bunların gündem yapılıp tartışılması, bence ülkenin gerçeğine yakışır…Gerisi hep fasarya…

Günlerdir birçok TV kanalında gördüklerim beni hayrete düşürdü. Acaba haberimiz olmadan 52. Eyalet mi olduk diye kendi kendime sordum. ABD medyasının bile, bu seçimlere bu kadar önem ve değer verdiğine inanmıyorum. Ne oldu bu topluma? Nasıl bu duruma getirildik? Bu ülkeyi 15 Temmuza getiren, hain CİA ajanı FETÖ Lideri hale ellerinde tutulduğu, Suriye’de, komşu bir garnizon PYD/PKK devleti gözümüzün içine baka baka kurdurduğu halde, Kudüs’ün tamamını İsrail’in başkenti olarak tanıdığı halde, parasını ödediğimiz F35 Savaş uçaklarının sözleşmesini tek taraflı fesih ettiği halde, doğu Akdeniz’deki haklarımıza karşı, Türkiye aleyhinde davranış ve tutum sergilediği halde…Bunun gibi birçok sorun yaşadığımız ABD’e ve onun şu andaki başkan sıfatlı şahsa, neden bu kadar  değer verip, bağımlı bir görüntü veriyoruz?…

Beni en mutlu eden konu ise, Trump denen bu adamın, dünyayı bir savaşa götüremeden çekip gideceğidir. Birçok ülkenin yönetiminde, bu kadar çılgın, kaprisli, kompleksli, egosu yüksek liderler görev başında iken, fitili her an ateşleyebilir ve milyonlarca masum insanın kanına girebilirdi…

Ülkemizin kurtuluş reçetesi ise, Anadolu’nun bağrından yetişmiş, gerçek Türk aydınlarının bir an önce, medyaya ve onu kuracak sermayeye kavuşmasıdır. Bu gerçeği bir kez daha acı olarak yaşıyoruz. Ankara’da, İstanbul’da, Çorum’da, Çanakkale’de, Kilis’te, Ardahan’da, Edirne’de ki Ayşe Hanımın, Mehmet Çavuşun, Halil Ağa’nın gözünden bize bu dünyayı okuyacak, okutacak, yol gösterecek, tedbir aldıracak bir medyaya acil ihtiyaç vardır. Ne zaman ki, bizi bizim gözümüz ve gözlüğümüzle görebildiğimiz zaman, bu topraklardaki mandacılar da, mandalıktan kurtulup inek olarak süt vermeye başlayacaklar, bizler de; 52.eyalet görüntüsünden kurtulmuş olacağız.

Hilmi ÇAKIR
08.11.2020
Tarih: 10.11.2020 Okunma: 489