29 Eylül Salı günü, İstanbul'un pek çok ilçesini vuran dolu yağışı araçların hasar görmesine de sebep oldu.

Kadıköy ilçesinde, sadece 3-5 dakika gibi kısa bir süreyle dolu yağmasına rağmen, yağış altındaki hemen her aracın kaportalarının "dolu çukuru"yla dolduğu görüldü.

Salı günü dolu yağarken, daha önceden benzer afete maruz kalan, "tecrübeli" araç sahiplari, araçlarını battaniye, kilim gibi darbeyi hafifletecek, araçlarını zarardan koruyacak malzemelerle örttüler. Araçlarını örtmeye yetişemeyen veya akıl edemeyen araç sahiplarının araçları ise, ceviz büyüklüündeki ve zaman zaman "cam" gibi gözüken dolu darbelerine maruz kaldı. Yazarımız, Neslihan Korutürk'ün tabiriyle araçlar, "gamzelendi"!

Çok kısa bir süre için yağan dolunun verdiği zarar, bir "millî servet" olan araçların korunmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Tabii bunun için yeteri kadar "kapalı garaj" bulunması gerekiyor. Apartmanlara mutlaka kapalı garaj yapılmalı. Bu, sadece araçları korumakla kalmıyor, yollara-caddelere park edilmesini de önlediğinden trafiğin de daha akıcı hale gelmesini sağlıyor.

Bu arada, seller, dolular, çöl fırtınaları gib, afetlerin ülkemizde ve dünyada çok sık görülmesinin altında Küresel İklim Krizi (KİK) yatıyor. İnsan kaynaklı olan ve fosil yakıtların (kömür-petrol-doğalgaz) sebep olduğu bu kriz yine insan eliyle, fosil yakıtların tüketiminin durdurulmasıyla çözülebilir.