TEMA’dan Kazdağları raporu: Yüzde 79’u madencilik için ruhsatlandırıldı

YEŞİL GAZETE

facebook sharing button
whatsapp sharing button
twitter sharing button
linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Kazdağları’nda binlerce ağacın madencilik için kesilmesiyle başlatılan ‘Su ve Vicdan Nöbeti’nin birinci yıl dönümünde bölgedeki duruma ilişkin raporunu paylaştı. Raporda, Biga Yarımadası ve Kuzey Ege’yi kapsayan 1 milyon 697 bin 62 hektar alanın ‘Kazdağları Yöresi’ olarak tanımlandığı, bu alanın 1 milyon 294 bin 335 hektarının ruhsatlandırıldığı kaydedildi.

Orman varlığının yüzde 80’i madencilik tehdidi altında

Toplam 1.294.335 hektarlık alanın yüzde yüzde 41’inin aktif ruhsat sahalarına tahsis edildiğini ve bunların yüzde 57’sinin işletme, yüzde 43’ünün arama ruhsatı statüsünde olduğunu belirten TEMA, ruhsatların farklı arazi kullanım türlerine göre dağılımına bakıldığında, çalışma alanındaki orman varlığının yüzde 80’inin ‘‘madencilik yapılabilecek alan’’ olarak belirlendiğini belirtti. 

TEMA’nın raporuna göre, bir ekosistem bütünü olan Kazdağları’ndaki tüm orman varlığının sadece yüzde 20’si herhangi bir ruhsat sınırına dahil değil. 

Maden Kanunu değişikliği, ‘kırılma noktası’

Maden Kanunu’nda 2004 yılında yapılan değişikliklerin “önemli bir kırılma noktası” olduğuna işaret edilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

Kanun ile izin ve çevresel etki değerlendirmesi hususlarında düzenlemeler yapılmış, madencilik faaliyeti yapılabilecek alanlar genişletilmiştir. Orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, sit alanları, tarım alanları, su havzaları ve benzeri doğal ve kültürel zenginlikleri olan ve bu sebeple koruma altına alınmış alanlar madencilik faaliyetine açılmıştır. Bugün itibarıyla ne yazık ki ülkemizde doğayı, tarım alanlarını ve kültürel varlıkları madencilik faaliyetlerine karşı koruyan tek bir koruma statüsü bulunmamaktadır.”

Tarım alanları da madencilik baskısı altında

Raporda bölgenin yüzde 43’ünü oluşturan tarım alanlarının da madencilik baskısı altında olduğu vurgulandı. Kazdağları Yöresi’nin içinde kalan Çanakkale ve Balıkesir‘in Türkiye’nin en önemli tarım ve hayvancılık üretim sahaları arasında olduğu hatırlatılan raporda, şu bilgilere yer verildi: Bölgede nüfusun yüzde 30’a yakını geçimini tarımsal üretimden sağlarken Çanakkale, Türkiye salçalık biber üretiminde ve nektarin üretiminde birinci, şeftali üretiminde ikinci, elma (golden) üretiminde dördüncü sırada yer alıyor. 

Buğday ve çavdar üretiminde Türkiye’de birinci, bakla, bezelye ve yulafta ikinci, mısır üretiminde üçüncü sırada yer alan Balıkesir’in Edremit  ilçesi aynı zamanda Türkiye’nin en popüler zeytinyağı üretim havzası.

Milli Park Alanı’nın yüzde 80’i Troya Milli Parkı’nın yüzde 10’u ihale ruhsat alanında 

Kazdağları yöresinde çok sayıda gen koruma sahası, kent ormanı, muhafaza ormanları, tohum meşcere alanı, tabiat parkı, tabiatı koruma alanı, milli park, özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanı gibi farklı koruma statüleriyle korunan alan bulunuyor.  

Bu alanların yüzde 55’inin madencilik yapılabilecek alanlar olarak belirlendiğini belirten TEMA, bu büyüklüğün yüzde 73’ünün ihale alanlarında bulunduğunu yüzde 26’sınin aktif ruhsat alanlarına tahsis edildiğini ortaya koydu.

Kazdağı Milli Parkı‘nda bilim insanlarınca bugüne kadar 101 familyaya ait 800 civarında bitki türü tespit edilirken bu türlerin 77’si dünyada yalnızca Türkiye’de, 32’si ise dünyada sadece Kazdağları’nda bulunuyor.

Kazdağları dünya mirasıdır

Raporun sonuç ve öneri kısmında ise şu görüşlere yer verildi:

  • Milyonlarca yılda oluşmuş doğal varlıkların ve binlerce yıllık kadim kültürün söz hakkı raporda gösterilen madencilik ruhsatlarının faaliyete geçmesiyle yok olacaktır.
  • Raporun ortaya koyduğu sonuçlar hem Kaz Dağları Yöresi’nde hem de Türkiye genelinde ekolojik temelli, bütüncül, tarımsal üretimi önceliklendiren “arazi kullanım planlamasına ve koruma yaklaşımına” ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
  • Sahip olduğu özellikler ile Kaz Dağları Yöresi madencilik faaliyetlerinden korunması gereken bir dünya mirasıdır. Geleceğimizin mirası doğal varlıklar madencilik faaliyetlerine tamamen kapalı doğa koruma statüleri ile korunmalıdır. 

TEMA’nın raporundaki saptamalar sosyal medyada da büyük tepki topladı. 

Tarih: 28.07.2020 Okunma: 458