1.5 milyar insanın hava kalitesi verilerine erişimi yok

YEŞİL GAZETE

whatsapp sharing button
twitter sharing button
linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button

Washington DC merkezli uluslararası sivil toplum kuruluşu OpenAQ hava kalitesi hakkında bilgiye erişimdeki önemli küresel eşitsizliği ortaya koyan bir rapor yayınladı. Rapora göre, toplam 1 milyar insanın yaşadığı dünyanın en kalabalık 13 ülkesinde ulusal ölçekte uzun vadeli dış ortam hava kalitesi ölçümü için kamu programı bulunmuyor.

“Hava Kalitesi Verilerine Kamuoyunun Erişimi: Küresel Durum” başlıklı raporda 212 ülkenin hava kalitesi verileri incelendi. Araştırmanın sonucunda, 103 ülkenin, büyük kirleticilerden kaynaklanan hava kalitesi verisi üretirken 109’unun (yüzde 51) bu veriyi üretmediği anlaşıldı.

Ebola, HIV/AIDS, tüberküloz ve sıtmadan daha çok ölüme yol açıyor

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, her on kişiden dokuzunun yüksek seviyede kirletici barındıran hava solumasına rağmen; dünya nüfusunun yarısından fazlasının hava kalitesi hakkındaki resmi verilerine erişimi bulunmuyor. Çalışmaya göre bu durum bireylerin davranışlarını etkiliyor ve vatandaşların hükümetlerinden hava kirliliğiyle mücadele etmede daha az talepkar olmasını beraberinde getiriyor. Oysa hava kirliliğinin her yıl yol açtığı 4.2 milyona yakın erken ölüm, Ebola, HIV/AIDS, tüberküloz ve sıtma sebebiyle gerçekleşen ölümlerin toplamından (2.7 milyon) daha fazla.

Rapora göre, vakıflar küresel ölçekte temiz hava çalışmaları için 150 milyar dolardan fazla fon sağlasa da, dış hava kalitesiyle ilgili finansman, bu meblağın yalnızca yüzde 0.02’sine tekabül ediyor.

İzleme istasyonlarının kurulması kirlilik seviyesini düşürüyor

Kirlilik seviyesi yüksek birçok ülkede, hükümetlerin ürettiği hava kirliliği verisinin sınırlı bölümü kamuoyuyla paylaşılıyor. 93 ülkedeki 11 bin hava izleme istasyonundan 500 milyon veri noktasını analiz ederek, hava kirliliği izleme istasyonlarının sayısını PM2.5 (kalp hastalığı, felç, akciğer kanseri ve diyabetle ilintili ölümcül bir hava kirliliği şekli olan partikül madde) ile karşılaştıran OpenAQ’ya göre, istasyon sayısı arttıkça kirlilik seviyesi düşüyor.

Hava kalitesi verilerine daha iyi erişim sağlamak amacıyla OpenAQ’yu kuran atmosfer bilimcisi Dr. Christa Hasenkopf, hava kalitesine erişimin hava kalitesinin iyileştirilmesindeki önemini şu sözlerle vurguluyor:

Hükümetler bu verileri kamuoyuna açarak, bilim insanlarının, politika analistlerinin ve aktivistlerin erişim sağlamasına imkan yaratabilir. Bu durum, sorunun birlikte ele alınmasına yol açarak, sivil toplumun güçlenmesini sağlayabilir. Bu durum aynı zamanda, kamu tarafından üretilen verilerin potansiyelini ve etkisini artıracak, yenilikçi teknolojileri teşvik edecek ve toplumu harekete geçirecek.

‘Kamuoyunda farkındalık oluşmalı’

Küresel hava kalitesi tahmin sistemlerini iyileştirmek amacıyla OpenAQ’dan yararlanan NASA‘nın atmosfer bilimcisi Dr. Bryan Duncan da verilerin kamuoyuna açılmasının, daha temiz hava solumak için atılması gereken bir adım olduğu görüşünde:

Hava kirliliği ile mücadele etmek için, bu durumun insan sağlığı üzerindeki zararlı etkileri konusunda kamuoyunda farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Hava kirliliği verilerinin erişilebilir olması bu sebeple önemli. OpenAQ platformu, karar vericilerin dünyadaki hava kirliliği çalışmalarının nerelerde işe yaradığını ve nerelerde ek önlemler alınması gerektiğini görmesini sağlıyor.

‘Hükümetler verileri kamuoyunun erişimine açmalı’

Araştırmayı destekleyen vakıflar arasında olan Temiz Hava Fonu’nun Direktörü Jane Burston da raporla ilgili yorumunda, hava kirliliğinin sekiz ölümden birinden sorumlu olduğuna dikkat çekiyor ve temiz havanın temel insan hakkı olduğunun altını çiziyor:

Hükümetlerin hava kirliliği konusunda harekete geçmeyi önceliklendirmeleri gerekiyor. Bunun için verilerin kamuoyuna açılması önemli bir ilk adım.

Hava kirliliği izleme teknolojileri günümüzde kolayca erişilebilir halde. Ancak rapor, birçok hükümetin, veri üretimi ve bu verileri kamuoyunun erişimine açmak konularında adım atması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

4.2 milyar insanın verilerin tamamına erişimi yok

Raporda, hava kalitesi programlarını destekleyen kuruluşların ve hükümetlerin, yatırımlarının veri şeffaflığını ve kamuoyuna açılmasını sağlaması gerektiği belirtiliyor.

Rapora göre kamuoyunun hava kalitesiyle ilgili verilere tam olarak erişemediği ülkeler ve nüfusları ise şu şekilde:

Ülke – Nüfus

1. Çin – 1,439 milyar

  • Programlı Erişim; İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar

2. Hindistan – 1,380 milyar

  • Programlı Erişim

3. Endonezya – 274 milyon

  • Fiziksel Veriler; İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Programlı Erişim

4. Brezilya – 213 milyon

  • İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Programlı Erişim

5. Rusya Federasyonu – 146 milyon

  • Fiziksel Veriler; İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Programlı Erişim

6. Japonya – 126 milyon

  • İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Programlı Erişim

7. Filipinler – 110 milyon

  • Fiziksel Veriler; İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Detaylı Zamansal Bilgi; Programlı Erişim

8. Mısır – 102 milyon

  • Fiziksel Veriler; İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Detaylı Zamansal Bilgi; Programlı Erişim

9. Vietnam – 97 milyon

  • Fiziksel Veriler; İstasyon Seviyesi ve Koordinatlar; Programlı Erişim

10. Türkiye – 84 milyon

  • Programlı Erişim

11. İran – 84 milyon

  • Detaylı Zamansal Bilgi; Fiziki Bilgi; Programlı Erişim

12. Tayland – 70 milyon

  • Programlı Erişim

13. Güney Afrika – 59 milyon

  • Programlı Erişim
Tarih: 11.07.2020 Okunma: 508