Türkiye’de yaşanan tren kazalarına bir yenisi daha eklendi

YEŞİL GAZETE

YEŞİL GAZETE

Henüz Çorlu’da yaşanan facianın acısı dinmeden Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazası gözleri bir kez daha tren kazalarına çevirdi.

Ölümcül kazalarda denetimsizlik, teknik altyapı eksikliği, ihmalkarlık ön plana çıktı. 


13 Aralık 2018, Ankara

Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren (YHT) Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz istasyonunda yol kontrolünden dönen lokomotif ile çarpıştı.

Meydana gelen kazada üç makinist ve altı yolcu hayatını kaybetti, 3’ü ağır 47 kişi yaralandı.

Kazanın sinyalizasyon nedeniyle olup olmadığı henüz bilinmiyor.

Çorlu

8 Temmuz 2018, Çorlu

Edirne Uzunköprü-İstanbul Halkalı seferini yapan, içinde 362 yolcu ve 6 personelin bulunduğu yolcu treninin 5 vagonu, Çorlu’da raydan çıkarak devrildi. Kazada 24 kişi yaşamını yitirdi, 341 kişi yaralandı.

Hazırlanan bilirkişi raporunda “TCDD’nin diğer devlet kurumlarıyla (örneğin Meteoroloji Genel Müdürlüğü gibi) koordineli çalışmaları henüz beklenen düzeye getirememiştir. Örneğin henüz TCDD Altyapı ve TCDD Taşımacılık A.Ş.’de kadrolu meteoroloji mühendisleri yoktur. Hava koşullarını anlık değerlendiren bir teknik birim mevcut değildir” tespiti yapıldı.

4 kişi asli kusurlu sayıldı

TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde demiryolu bakım müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt’un, TCDD 1.Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü Çerkezköy 143 Yol Bakım Şefliği’nde yol bakım onarım şefi olarak görev yapan Özkan Polat’ın, TCDD bünyesinde çalışan ve Mayıs 2018 tarihli senelik umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi olarak görev yapan Çetin Yıldırım’ın, Hat Bakım ve Onarım memuru olarak görev yapan Celaleddin Çabuk’un kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu ifade edildi.

Dilovası

3 Temmuz 2014, Dilovası

İstanbul-Eskişehir arası yapımı devam eden ve kısa süre içinde kullanıma açılacak olan Yüksek Hızlı Tren (YHT), Ankara’dan İstanbul istikametine test sürüşü yaptığı sırada, Dilovası Diliskelesi mevkii tünel girişinde, ray vidalaması yapan araca çarptı.

Piri Reis isimli trende, çarpmanın etkisiyle bir vagon raydan çıkarken, kaza sonucu ölen ya da yaralanan olmadı.

Eskişehir

13 Kasım 2009, Eskişehir

Ankara-Eskişehir seferini yapan 91003 sefer sayılı Yüksek Hızlı Tren’in (YHT) iki vagonu, Hasanbey mevkiinde makas değiştirirken raydan çıktı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kazanın ardından yaptığı açıklamada Eskişehir’deki istasyonun yanında yer altı geçişi yapıldığını belirterek, “Orada geçici bir hat çektiler. O yeraltı geçişinin yanında hızlı hattan normal hata geçerken, 1-2 vagon raydan çıktı. Herhangi bir şey yok. Ciddi bir konu değil” ifadelerini kullanmıştı.

TCDD’den, yapılan açıklamada ise kazanın konvansiyonel hatta meydana geldiği belirtilmişti.

Pamukova

22 Temmuz 2004, Pamukova-Sakarya

İstanbul-Ankara seferini yapan Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı hızlandırılmış tren, Sakarya’nın Pamukova ilçesi yakınlarında Mekece köyü mevkiinde raydan çıkarak devrildi.

Kazada 41 kişi yaşamını yitirdi, 89 kişi yaralandı. Kazayla ilgili bilirkişi raporunda 80 km hızla gidilmesi gerekirken trenin hızının 130 km olduğu tespit edilmişti.

Kazada hayatını kaybeden Fevziye Yarlıgan’ın yakınları Burcu ve Yücel Demirkaya’nın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi (AYM) Pamukova tren kazası için “yaşam hakkı ihlali” dedi ve ölenlerin yakınlarına 30 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Demiryolu taşımacılığının kişilerin yaşamı ve vücut bütünlüğü bakımından bir takım riskler içerdiğini belirten AYM, kamu makamlarının gerekli güvenlik tedbirlerini alması gerektiğini bildirdi.

Yargılama süreci yılan hikâyesine döndü

Kazadan hemen sonra Başsavcılık tarafından birinci makinist F.K, ikinci makinist R.S. ve tren şefi K.C. hakkında Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılama sonucunda K.C’nin beraat ederken F.K. 2 yıl 6 ay hapis ve bin lira adli para cezası, R.S. ise 1 yıl 3 ay hapis ile 733 lira adli para cezasına çarptırıldı.

Kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 12 Temmuz 2010’da K.C. hakkındaki davayı zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşürülürken diğer sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararlarını bozdu. İlk derece mahkeme yeniden yapılan yargılamada dava zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle sanıklar hakkında açılan davaların düşürülmesine hükmetti. Bu karar da kazada hayatını kaybedenlerin bazılarının aileleri tarafından temyize götürüldü.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi yine sanıklar hakkındaki hükmün bozulmasına karar verdi. Bozma sonrası yapılan yargılamada mahkeme, sanıklardan R.S’nin 1 yıl 15 gün hapis ve 50 lira adli para cezası, F.K’nin ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 152 lira adli para cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı. Bu karar da temyiz edildi, temyiz incelemesi ise henüz sonuçlanmadı.

(Yeşil Gazete, Euronews, Artı Gerçek)

Tarih: 14-12-2018 Okunma: 581